Yazar "Balta, Evren" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Debating voter defection in Turkey(Routledge, 2023-10-20) Balta, Evren; Demiralp, Seda; Demiralp, SelvaThis study examines patterns of voter defection from Turkey’s incumbent AKP amid major economic and democratic decline. As in other electoral autocracies, defectors constitute a small but politically significant group in Turkey, where the opposition’s ability to secure a transition from authoritarianism depends on reducing the incumbent’s vote share. Based on survey data gathered in November 2021 and February 2022, we find that while the high level of partizanship among AKP voters hinders defection, persistent economic and democratic decline still reduces incumbent support. We also found that defections are higher outside of the lowest income group. Our findings have important implications for opposition strategies in electoral autocracies. Directing public debate away from identity issues to economic and democratic problems increases the likelihood of defection. In addition, offering voters clear superior alternatives decreases the cost of uncertainty that comes with change and increases the likelihood of defection.Öğe Defeating populists: the case of 2019 Istanbul elections(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2021-01-02) Demiralp Yılankaya, Seda; Balta, EvrenHow can populist competitive authoritarian regimes be defeated through elections? In this article, we focus on the 2019 municipal campaign strategy of the opposition Istanbul candidate Ekrem Imamoglu as a case study of a successful challenge to a populist competitive authoritarian regime. We argue that such regimes may be prone to defeat when their opponents use what we call an 'inverted populist' strategy. This strategy involves three key elements: adopting an indirect and gradualist approach that avoids direct confrontation with the populist leader and the popular values s/he represents, redefining the 'the people' by including previously excluded groups, and promising redistribution to disadvantaged groups.Öğe Paradox of optimism: opposition coordination against autocratic incumbents in Turkey’s 2019 and 2023 elections(Routledge, 2024) Balta, Evren; Demiralp, SedaIn the 2019 local and 2023 general elections, Turkey’s opposition parties joined forces in pursuit of a common objective: to oust autocratic incumbents and democratize the political system. While they achieved noteworthy successes in 2019, replicating these gains in the 2023 presidential and parliamentary elections proved elusive. This study reveals that coordinating opposition efforts becomes more challenging during general elections, particularly when a charismatic presidential candidate, capable of fostering synergy among opposition factions and voters, is absent. Additionally, when opposition parties span the ideological spec-trum, crafting a unified campaign around a shared manifesto becomes more intricate. The resulting atmosphere of uncertainty is exacerbated further in the absence of decisive leadership. Most importantly, the research highlights a paradox: as optimism for electoral victory grows, parties become more inclined to form alliances but less willing to nominate a strong leader, due to con-cerns about power-sharing overshadowing electoral success. This paradox diminishes the chances of opposition victory.Öğe Ulusaldan Küresele: Popülizm, Demokrasi, Güvenlik Konferansı(Işık Üniversitesi Yayınları, 2021-02-04) Akçay, Özlem; Akkaya, Ali; Celep, Ödül; Çağlar, Mehmet Turan; Doğan, Mustafa Görkem; Erçetin, Tuğçe; Erdoğan, Emre; Gürcan, Efe Can; Gedik, Ahmet; Göcen, Ceren Ece; Özyiğit, Suat Eren; Karaömerlioğlu, Mehmet Asım; Özer, Ferda; Sütçüoğlu, Bilgen; Ülker, Erol; Demiralp Yılankaya, Seda; Balta, Evren; Esen, Berk; Özal, Emine; Ecevit, Yüksel Alper; Özdemir, Veli; Karakaya Polat, Rabia; Lowndes, Vivien; Ilgıt, Aslı; Sırmalı, Gökhan; Sokullu, Ebru Canan; Şenol, Selin Karana; Toksöz, Itır; Tuğtan, Mehmet Ali; Kurt, Merve; Kayhan Pusane, Özlem; Celep, ÖdülÖngörülmesi giderek güçleşen, sarsıntılı ve savrulmalı zamanlardan geçiyoruz. İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş ortak deneyimleri sonrasında 1950’lerden ve 1990’lardan itibaren demokratik sistemlerin peş peşe dalgalarla meşrulaşacağı, yaygınlaşacağı ve güçleneceği öngörüsü hakimdi. Ancak son yıllarda yaşanan bazı gelişmelerle demokrasilerin geleceği tekrar sorgulanmaya başladı. Gerek 11 Eylül ile başlayan ve IŞİD ile devam eden ve şiddet içeren İslamcı radikalizm, gerek Batı demokrasilerinde popülist radikal sağ hareketlerin ve beyaz ırkçı grupların yükselişi ve iktidara gelişi, bir yandan güvenlik-özgürlük ikileminin demokrasi dengesini bozdu, bir yandan da hem demokratik sistemlerin hem dünya barışının geleceğini bizi tekrar sorgular, sorgulatır hale getirdi. Demokrasileri bildiğimizi zannediyoruz, ama demokrasiler ile ilgili daha öğrenmemiz gereken çok şey var. Demokrasi kaderimiz de geleceğimiz de olmak zorunda değil belki de. Ya da belki yanlış yerden soru sormaya başlıyoruz, belki demokrasi yerine yeni bir referansa ihtiyacımız var. Aslında demokrasileri çantada keklik görmeyip, sabırla büyütüp yeşertmek, geliştirmek, korumak, ileri safhalara taşımak ve bizden sonraki nesillere aktarmak bir sorumluluk, ve bu sorumluluk bizlere ait. Popülizm, demokrasi, güvenlik kavramlarının her biri bugün sıkça ve yaygın olarak kullandığımız kavramlar olarak gündelik sohbetlerimizin içine kadar girmiş durumda. Bu yaygın kullanımlarına rağmen her bir kavram, üzerine düşünmeye, tartışmaya ve değerlendirmeye tekrar tekrar olanak verecek derinlikte. Her bir tartışma bir diğerini açarken, farklı gibi görünen bu kavramların birbirleriyle kesiştikleri zeminler bulmak mümkün. Popülist liderlerin politikaları bütün siyaset yapma biçimlerini kendine çeken ya da kendinden uzaklaştıran eksenler yaratarak her ikisini de aynı anda besleyebiliyor. Popülist politikaya angaje olan liderler ve grupların yanında bu politikaya karşı mücadele eden kişiler ve kitleler de yok değil, ancak kimi zaman bu kitleler eleştirdiği bu siyaset biçiminin kurucu öznesi haline de gelebiliyor. Bunun karşısında tabandan gelen demokratikleşme talepleri ve popülist siyasetle beraber kurumsallaşan diğer politika yapma biçimleri, demokrasi anlayışımızı farklı yönlere çekebiliyor. Bu demokratikleşme talepleri kimi zaman olumlu karşılıklar alsa da, kimi zaman devletlerin güvenlik politikaları ile etkisizleştirilmeye ve bastırılmaya çalışılıyor. Güvenlik politikalarının alanı günümüz teknolojisi sebebiyle o kadar genişledi ki, bu politikanın nesnesi haline gelmemiş varlık ve alan bulmak neredeyse mümkün değil. Ulusaldan Küresele: Popülizm, Demokrasi, Güvenlik konferansımız bu alanların kendine özgülüklerini göz önünde bulundururken, aralarındaki kesişimleri de ortaya koyan pek çok değerli sunuma ev sahipliği yaptı. Konferansın düzenlenmesinde emeği geçen herkese, ve bu bildiri kitabında tam metinleri ve özetleri bulunan bütün katılımcılarımıza çok teşekkür ederiz.