Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Araştırmacılar
  • Projeler
  • Birimler
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Demir, Deniz Senem" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Yayın
    Yetişkinlerde bağlanma stilleri ile sürekli kaygı düzeyi ve sosyotropik - otonomik kişilik özellikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Işık Üniversitesi, 2019-05-21) Demir, Deniz Senem; Hayran, Rukiye; Işık Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı
    Amaç: Araştırmada, bağlanma stilleri ile sürekli kaygı düzeyi ve sosyotropikotonomik kişilik özelliklerinin arasındaki ilişkinin incelenmesi ve bu değişkenlerin örnekleme ait sosyo-demografik veriler açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma, İstanbul ilinde yaşayan, 18 yaş üstü kişiler arasından rastgele seçilmiş 503 kişilik bir örneklem üzerinde yürütülmüş ve veri toplama aşamasında örnekleme Sosyo-demografik Bilgi Formu, Erişkin Bağlanma Biçimi Ölçeği, Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri ve Beck Sosyotropi ve Otonomi Ölçeği uygulanmıştır. Veri toplama araçları ile elde edilen verilerin istatistiksel analizi SPSS 25 programı kullanılarak yapılmış, uygulanan veri analizinde %95 güvenilirlik düzeyi temel alınmıştır. Niceliksel verilerin karşılaştırılmasında Parametrik olmayan iki grup arasındaki farkın analizi için Mann Withney U testi kullanılmıştır. Parametrik olmayan ikiden fazla grup durumunda parametrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Araştırmanın bağımlı ve bağımsız değişkenleri arasındaki İlişki Spearman korelasyon analizi ile test edilmiştir. Ölçeklerin birbirine etkisi çoklu doğrusal regresyon ile test edilmiştir. Bulgular: Elde edilen bulgular sonucunda; erişkinlikteki bağlanma biçimleri ile sürekli kaygı ilişkili bulunmuş, sürekli kaygı ile güvenli bağlanma arasında negatif yönde, kaçıngan ve kaygılı bağlanma ile pozitif yönde ilişki saptanmıştır. Bağlanma stillerinin sürekli kaygıya etkisi incelendiğinde ise güvenli bağlanma, kaçıngan bağlanma, kaygılı bağlanma puanlarının sürekli kaygıyı anlamlı düzeyde yordadığı ve sürekli kaygının toplam varyansının yaklaşık %8’ini açıkladığı görülmektedir. Bağlanma ve sosyotropik-otonomik kişilik boyutlarının ilişkisi değerlendirildiğinde; güvenli bağlanma ile sosyotopik ve otonomik kişilik özellikleri negatif yönde bir ilişki içinde iken, kaçıngan ve kaygılı bağlanma ile sosyotropik ve otonomik kişilik özelliklerinin pozitif yönde bir ilişki gösterdiği saptanmıştır. Otonomi ölçeği; güvenli bağlanma ölçeği ile negatif yönlü ve kaçıngan bağlanma ölçeği ile pozitif yönlü ilişki içindeyken, sosyotropi ölçeği kaygılı bağlanma ölçeğiyle pozitif yönde bir ilişki içindedir. Sosyotropi ve otonomik kişilik özelliklerinin sürekli kaygı ile ilişkisine bakıldığında ise sürekli kaygının, sosyotropi ve otonomi ile pozitif yönde ilişkili olduğu görülmektedir. Sosyotropi ve otonomi puanları arttıkça, sürekli kaygı düzeyi de artmaktadır. Araştırmaya katılan kişilerin demografik verileri araştırma değişkenlerine göre incelendiğinde ise; yaşamın ilk 3 yılında anne ve baba ayrılığı yaşamayan grup, ayrılık yaşayan gruba göre daha yüksek güvenli bağlanma gösterirken, boşanmış veya ebeveyn vefatı olan ailelerde büyüyen çocukların çekirdek ailelerde büyüyen çocuklara oranla daha yüksek kaygılı bağlanma puanı aldıkları görülmüştür. Çocukluk veya gençlikte anne ve baba sevgisi alan gruplar, almayan gruplara göre anlamlı şekilde yüksek güvenli bağlanma sergilerken, sevgi görmeyen gruplar, sevgi gören gruplara göre yüksek kaçıngan ve kaygılı bağlanma göstermiştir. Şiddet faktörü değerlendirildiğinde ise güvenli bağlanma ile baba şiddeti arasında negatif yönlü bir ilişki saptanmıştır. Bununla beraber anne ve babaların eğitim düzeyi ile bağlanma ilişkisine bakıldığında hem anne hem de babanın eğitim düzeyi ile güvenli bağlanmanın pozitif yönde ilişkili olduğu görülmüştür. Babanın eğitim seviyesinin düşmesiyle kaygılı bağlanma düzeyindeki yükselme olmaktadır. Evli kişiler, bekar veya boşanmış kişilere oranla daha yüksek güvenli bağlanma puanları alırken, bekar ya da boşanmış kişilerin evli kişilere göre kaçıngan ve kaygılı bağlanma boyutlarından daha yüksek puan almış olmaları ve eşi ile yaşayan kişilerle; ailesi, arkadaşı ve yakın akrabasıyla yaşayan kişiler kıyaslandığında, her üç grupta da eşiyle yaşayan kişilerin daha yüksek güvenli bağlanma gösterdikleri saptanmıştır. Yine yalnız, ailesi, annesi, arkadaşı ve yakın akrabasıyla ile yaşayan grupların, eşiyle yaşayan gruba göre daha yüksek kaygılı bağlanma puanları aldıkları görülmüştür. Sonuç: Elde edilen bulgular, erişkinlikte bağlanma stillerinin, sürekli kaygı ve sosyotropik-otonomik kişilik boyutları ile ilişkisini göstermektedir. Sürekli kaygı ile sosyotropi ve otonomi arasındaki ilişkinin incelenmesi, bu üç değişkenin beraber değerlendirilmesine fırsat tanımıştır. Aynı zamanda bağlanmanın kişilik yapıları, erişkinlikteki ilişki tarzları ve psikopatoloji oluşumu üzerindeki rolü araştırılmış ve bu açıdan da literatüre katkı sağlamak amaçlanmıştır.

| Işık Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Işık Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Şile, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim