Yazar "Deveci, Ezgi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın A critical question for bariatric surgery candidates: why do you think you need surgery and are you ready for change?(Springer, 2014-08-26) Deveci, Ezgi; Yücel, Başak; Sertel Berk, Hanife Özlem; Barbaros, Umut; Türker, Fulya[No abstract available]Yayın A descriptive study on the psychosocial characteristics of morbid obese-bariatric surgery candidates in comparison with a non-morbid obese group(Springer, 2013-08) Deveci, Ezgi; Yücel, Başak; Sertel Berk, Hanife Özlem[No abstract available]Yayın A health status and quality of life assessments among morbid and super morbid obese patients seeking bariatric surgery(Springer, 2014-08-26) Deveci, Ezgi; Yücel, Başak; Sertel Berk, Hanife Özlem; Barbaros, Umut; Türker, Fulya[No abstract available]Yayın Implicit theories and self-efficacy in an introductory programming course(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc, 2018-08) Tek, Faik Boray; Benli, Kristin Surpuhi; Deveci, EzgiContribution: This paper examined student effort and performance in an introductory programming course with respect to student-held implicit theories and self-efficacy. Background: Implicit theories and self-efficacy help in understanding academic success, which must be considered when developing effective learning strategies for programming.Research Questions: Are implicit theories of intelligence and programming, and programming-efficacy, related to each other and to student success in programming? Is it possible to predict student performance in a course using these constructs? Methodology: Two consecutive surveys ({N}=100 and {N}=81) were administered to non-CS engineering students in Işik University, Turkey. Findings: Implicit theories of programming-aptitude and programming-efficacy are interrelated and positively correlated with effort, performance, and previous failures in the course. Although it was not possible to predict student course grade the data confirms that students who believe in improvable programming aptitude have significantly higher programming efficacy, report more effort, and get higher course grades. In addition, failed students tend to associate the failure with fixed programming aptitude; repeating students favor fixed programming aptitude theory and have lower programming-efficacy, which increases the possibility of further failure.Yayın Programlamaya giriş dersi öğrencilerinin öz yeterlilik algıları ve derse yönelik tutumlarının cinsiyet ve eğitim diline göre incelenmesi(IEEE, 2017-10-31) Deveci, Ezgi; Aydın, Damla; Benli, Kristin Surpuhi; Tek, Faik BorayBu araştırmanın amacı F.M.V. Işık Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin genel öz-yeterlilik algılarının ve Programlamaya Giriş(CSE101) dersine yönelik tutumlarının; cinsiyet ve eğitim aldıkları programın diline (Türkçe-İngilizce) göre incelenmesidir. Araştırmaya 40 kadın ve 74 erkek olmak üzere toplam 114 üniversite öğrencisi katılmıştır. Öğrencilerin öz yeterlilik algılarını ölçmek için Genel Öz Yeterlilik ölçeği kullanılmış, ders sonucunu (başarı ve başarısızlık) değerlendirmeleri için açık uçlu sorular sorulmuş ve yaş, cinsiyet gibi temel demografik bilgileri alınmıştır. Açık uçlu sorular niteliksel (kalitatif) analiz yöntemi ile incelenmiştir. Yapılan niceliksel analiz sonucunda öğrencilerin genel öz-yeterlilik puanları ile genel not ortalaması arasında anlamlı, CSE101 dersi dönem sonu not ortalaması arasında ise anlamsız bir ili ki olduğu bulgulanmıştır. Ayrıca öğrencilerin öz-yeterlilik puanlarının cinsiyete ve eğitim aldıkları dile göre (Türkçe-İngilizce) değişmediği görülmüştür. Öğrencilerin motivasyon puanları da eğitim aldıkları dile göre farklılaşmamaktadır. Niteliksel analiz bulgularına göre ise öğrencilerin verdiği cevapların yüzde sıklık değerlerinin cinsiyetleri açısından değiştiği görülmüştür. Bu çalışmanın sonuçları özellikle öğrencilerin derse yönelik tutumlarında cinsiyet açısından bir farklılık olduğunu göstermesi ile mühendislik programlama eğitiminde öğrenci başarısını yordayan değişkenlerin tespit edilmesi sürecine katkı sağlaması beklenmektedir.Yayın Tıkınırcasına yeme bozukluğunun obezite cerrahisi tedavi sürecine etkisi(Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2020-02-21) Coşkun, Elif; Deveci, Ezgi; İnce, BaşakGeçmişten günümüze yaygınlığı hızla devam eden obezite, fiziksel, sosyal, çevresel ve psikolojik etkileri olan bir hastalıktır. Obezitenin birçok sebebinin olması ve eşlik eden hastalıkların bulunması, tanı alma ve tedavi sürecinde ciddi sonuçlarla karşılaşılmasına yol açmaktadır. Obezite tedavisi için seçilen yöntem kişinin beden kitle indeksine ve eşlik eden hastalığın varlığına göre değişiklik göstermektedir. Bu yöntemlerden biri olan, bariatrik ve metabolik cerrahi (obezite cerrahisi) kişinin obezitesine ek olarak sahip olduğu diğer hastalıklara ve cerrahın tercihine göre uygulanmaktadır. Bu konuda bilinmesi gereken en önemli şey; obezite cerrahisinin kapsamlı bir tedaviyi gerektirdiği ve tedavi sürecinin bir ekip ile birlikte yürütülmesi gerektiğidir. Cerrahi operasyon sonrası kişi iç hastalıkları uzmanı, obezite cerrahisi alanında uzmanlaşmış diyetisyen, beslenme ve yeme bozuklukları alanında uzmanlaşmış bir psikiyatrist ya da psikolog tarafından multidisipliner bir yaklaşım ile takip edilmelidir. Operasyon öncesi ve sonrası karşılaşılan, operasyonun başarısını olumsuz yönde etkileyebilen, en önemli sorunlardan biri ise tıkınırcasına yeme bozukluğudur. Bu makalede, tıkınırcasına yeme bozukluğu ve ruhsal durumun obezite cerrahisini nasıl etkilediği üzerinde durulmuştur.Yayın Weight as a predictor of perceived discrimination(Springer, 2014-08-26) Deveci, Ezgi; Tekeş, Burcu[No abstract available]Yayın Yeme bozukluğu vakalarında hastalık yaşantısı ve grup süreci: nitel bir çalışma(Muhammed Yıldız, 2018-12-24) Ergüney Okumuş, F. Elif; Başer Baykal, Nur; Deveci, Ezgi; Karaköse, SelinBu çalışmada yeme bozukluğu vakalarında hastalık yaşantısını anlamak ve grup sürecinde yaşanan ortak deneyimleri nitel yöntemle incelemek amaçlanmıştır. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Yeme Bozukluğu Birimi’nden yeme bozukluğu tanısı almış dört kadın vakayla yapılan sekiz seanslık grup psikoterapi süreci fenomenolojik araştırma deseni kullanılarak incelenmiştir. Verilerin analizi sonucunda yeme bozukluğu vakalarının paylaştıkları ortak deneyimler; hastalık yaşantısı ve grup süreci olmak üzere iki ana tema altında toplanmıştır. Hastalık yaşantısı; yemek, beden imgesi, hastalığın hayata etkisi, bilişsel faktörler, duygusal faktörler, hastalık seyri, hastalıkla ilgili zihni meşguliyet, kadınlığın inkârı, kilo ve zayıflık, hastalığa yönelik atıflar, egzersiz ve kendini ötekileştirme alt temalarından oluşmaktadır. Grup süreci ise; şimdi ve burada, evrensellik, terapistle ilişki, gruba yönelik kaygılar, umut aşılama, gruba bağlılık ve grubun etkisi alt temalarını kapsamaktadır. Çalışmamızdaki vakaların hastalık yaşantısı ve grup süreciyle ilgili yaşantılarında ortaya çıkan temaların yeme bozukluğu literatürüyle tutarlı olduğu görülmektedir. Araştırma bulgularının yeme bozukluğu alanında hem hastalığın anlaşılması hem de etkili tedavilerin geliştirilmesi açısından klinik uygulamalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Yayın Yeme bozukluklarında grup psikoterapileri(Lut TAMAM, 2019-09-30) Ergüney Okumuş, F. Elif; Deveci, EzgiYeme bozuklukları ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiren, yaygınlığı artmakta olan ve gelişen tedavi yöntemlerine rağmen tedavi etkinliği henüz istenilen düzeye ulaşamayan psikiyatrik bir problem-dir. Tedaviye başvuran vakaların ancak yarısında tam remisyon sağlanabilmektedir. Bu süreçte multidi-sipliner bir ekiple uzun soluklu sürdürülen tedavi modelleri önerilmekte, fakat bu tedaviler de oldukça maliyetli olabilmektedir. Bütün psikolojik problemlerde olduğu gibi yeme bozukluklarının tedavisinin de ilişkisel faktörler açısından ele alınması önemlidir. Müdahale çalışmalarının da bu noktayı odak haline getirmesinin tedavi etkinliğini arttırmanın bir yolu olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada yeme bozukluklarının farklı türlerinde grup psikoterapilerinin nasıl yapıldığı, teorik kökenleri, uygulama odakları ve etkinliğine dair araştırmalar gözden geçirilmektedir. Alandaki çalışmaların bulguları ışığın-da, grup psikoterapilerinin yeme bozukluklarında uygun olan vakalar için tercih edilebilecek, ekonomik ve tedavi etkinliği açısından umut vaat eden bir tedavi seçeneği olduğu anlaşılmaktadır.