Yazar "Keyvan, Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Attentional bias and training in social anxiety disorder(Turkish Neuropsychiatric Society, 2015-03) Fıstıkçı, Nurhan; Saatçioğlu, İbrahim Ömer; Keyvan, Ali; Topçuoǧlu, VolkanCognitive behavioral therapy (CBT) is one of the most effective treatment modalities for social anxiety disorder (SAD), showing a high level of clinical evidence supporting its effectiveness. On the other hand, lack of the desired benefit from this treatment in some patients causes continuation of the search for new techniques. Recent research studies have focused on attentional bias and attention training in SAD. Attention processes in SAD have been a major target of interest and investigation since the introduction of the first cognitive models explaining SAD. In the first model, it was highlighted that attention was self-focused. The relationship between threatening stimuli and attention was considered in the subsequent models. Attentional bias towards threat may take place in several ways, such as facilitated processing of threat, difficulty in disengaging attention from the threat and avoidance of attention from the threat. After these descriptions regarding the phenomenology of the disorder, treatments to modify attention, processes were developed. In spite of conflicting results, investigations on attentional training are promising. Attention processes, attentional bias and attentional training in SAD are discussed in this review.Yayın Executive functions and thyroid volumes in bipolar patients on lithium treatment(In House Publications, 2014-09-30) Fıstıkçı, Nurhan; Cantürk, Gülsüm; Saatçioğlu, İbrahim Ömer; Erten, Evrim; Keyvan, Ali; Turan, NurtenAim: The purpose of this study was to investigate the relationship between executive functions and thyroid ultrasound parameters in remitted bipolar patients who were on lithium treatment. Methods: In the current study, 25 remitted patients with diagnoses of Bipolar I Disorder having blood lithium, and thyroid hormone levels within the normal range were consecutively enrolled. Healthy control group consisted of 25 euthyroid people matched as an age, sex and education level with the patients. Semi-structured sociodemographic and clinical form, the Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders, the Montreal Cognitive Assessment (MoCA), the Hamilton Depression Scale, Young Mania Rating Scale, thyroid ultrasonography and the Wisconsin Card Sorting Test (WCST) were applied to both groups. Within the patient group, correlation analysis was performed between WCST performance and thyroid volume. Results: In the present study, no significant difference was found between the bipolar and the healthy control groups regarding the executive functions as measured via WCST. In the bipolar patients, there were no statistically significant correlations among WCST scores and thyroid volumes. Conclusion: Thyroid volumes are not appeared to be associated with executive functions in euthymic bipolar patients.Yayın Yatarak tedavi görmüş geriyatrik unipolar depresyon ve bipolar bozukluk hastaların klinik ve sosyodemografik özelliklerinin karşılaştırılması(Istanbul Universitesi, 2015-12) Cesur, Ender; Fıstıkçı, Nurhan; Dönmezler, Fadime Gizem; Çarpar, Elif; Erten, Evrim; Keyvan, Ali; Saatçioğlu, İbrahim ÖmerAmaç: Bipolar bozukluk, toplumda %1 oranında görülen kronik bir hastalık olmakla beraber, yaşlılardaki yaygınlık oranı % 0.1 kadar düşüktür. Major depresyonun ise 70-85 yaşından sonra prevalans ve insidansı iki kat artmaktadır. Çalışmanın amacı, yatarak tedavi gören bipolar bozukluk(BB) ve unipolar depresyon(UD) tanılarıyla izlenen geriyatrik hastaların sosyodemografik ve klinik özelliklerinin araştırılmasıdır.Yöntem: Çalışmada Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yatmış olan, 65 yaş ve üzeri BB ve UD hastalarının sosyodemografik ve klinik özellikleri tıbbi kayıtları üzerinden karşılaştırılmıştır. Madde/ilaç, başka bir sağlık durumuna bağlı duygudurum bozukluğu tanısı olanlar ya da demans, deliryum tanısı olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Bulgular: Tüm hastaların yaş ortalaması 69,3’tür. Çalışmaya dahil edilen 93 hastanın 51 tanesinde (%54,8) BB, 42 tanesinde(%45,2) UD tanısı bulunmaktadır. Hastalığın başlangıç yaşı BB için 41,33 iken UD için 59,21 bulunmuştur(p=0,000). UD hasta grubunun yatışındaki intihar fikri oranı %78,6 olup BB hasta grubununki %17,6’dır(p=0,000). UD grubundan 20(%47.6) kişi daha önce en az bir kere intihar girişiminde bulunmuşken bu sayı bipolar hasta grubunda 12(%23.5) olarak saptanmıştır(p=0,03). BB hastalarının ilaç uyumsuzluğu %51,0 iken UD hastalarında (%26,2) anlamlı derecede düşüktür (p=0,000). BB grubunun tedavisinde antipsikotikler (%100), depresyon hastalarına (%76,2) oranla daha sık kullanılmıştır(p=0,000). Sonuçlar: Yatarak tedavi görmüş unipolar ve bipolar geriyatrik hastalarda önemli klinik farklar saptanmıştır.