Yazar "May, Dolunay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Yayın Sanatsal eylemin mimesis bağlamında izleyiciyle ilişkisi(Işık Üniversitesi, 2016-05-13) May, Dolunay; Hızal, Meriç; Haşlakoğlu, Oğuz; Işık Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Kuramı ve Eleştiri Yüksek Lisans Programıİnsana özgü yaratıcı bir eylem olan sanat, aynı zamanda insanın ontolojik temeline ışık tutmaktadır. Bu bakımdan yaratıcı eylemi gerçekleştiren sanatçı, söz konusu eylemiyle eser ortaya koymakla kalmaz, aynı zamanda eyleminin izleyicisi olarak ontolojik alanda kendini inşa eder. Mimesis olarak meydana gelen söz konusu yaratıcı ‘eylem-insan’ ilişkisi, bu çalışma boyunca izleyiciyi de kapsayacak çerçevede ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu bağlamda insanı tanımlayan sanatsal eylemin ontolojik temelini, tarihsel süreciyle paralel biçimde gözlenmesine imkân veren tragedya, bu yönüyle çalışmamızın ana ekseni olarak yer almıştır. Tragedya, aynı zamanda yaratıcı eylemin tüm türlerini bünyesinde barındıran yapısı nedeniyle mimesis’in söz konusu özelliğinin tüm sanatsal faaliyetlerdeki ortak noktasına işaret etmektedir. Çalışma boyunca sanatçı ve eylemiyle ortaya çıkan mimetik ilişkinin eser yoluyla izleyici için de geçerli olduğu ifade edilmeye çalışılmıştır. Mimesis vasıtasıyla, sanatsal eylem ile izleyici arasında meydana gelen ontolojik ilişkiyi tragedya zemininde incelemek için, söz konusu ilişkinin Nietzsche düşüncesinde Antik Yunan Tanrıları Apollon ve Dionysos ile sembolize edildiği “Tragedyanın Doğuşu” başlıklı eseri ele alınmıştır. Sanatsal eylemin izleyiciyle mimesis bağlamında kurduğu ilişkinin, günümüze kadar etkisinin devam ettiği şekliyle geçirdiği evrimsel sürecin ilk kırılmaları Aristoteles’in “Poetika” başlıklı eseriyle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bir sanat düşüncesinden öte insanın yaşamı algılayış biçimine yönelik asırladır yürürlükte olan Aristoteles tasarımına, izleyeni eyleme çağıran sanatsal üretimlerle son vermeye niyetli bir hareket olarak Dada, çalışmamızda yer almıştır. Dada hareketinin absürt olarak nitelendirilen, farklı disiplinlerde hayata getirilmiş çalışmaları, bilinen anlamıyla ‘yapan-bakan’ ilişkisinden öte, izleyicinin zihninde yeniden inşa edilen özelliğiyle incelenmiştir.