Yazar "Polat, Levent" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe KÜMİ FRS İLE MSUGT/VUK uygulamaları arasındaki farklılıklar ve bir uygulama(PressAcademia, 2021-07-30) Kurban, İbrahim Cem; Polat, LeventAmaç- KÜMİ FRS, AB kriterleriyle uyumlu; küçük ve mikro işletmelerin yararlanması açısından ortaya çıkarılmış finansal raporlama standartlarıdır. AB’nin 2013 yılında belirlemiş olduğu küçük ve mikro işletme tanımına göre hazırlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, KÜMİ FRS uygulamaları ile MSUGT/VUK uygulamaları arasındaki farkları ortaya koymaktır. Yöntem- Bu amaca ulaşmak için literatür taraması ve ardından vaka çalışması yapılmıştır. KÜMİ FRS ve MSUGT/VUK’ a göre hazırlanmış finansal tablolar karşılaştırılmış ve farklılıklar finansal tablo analizi yardımıyla açıklanmıştır. Bulgular- MSUGT/VUK yaklaşımına göre hazırlanması gereken finansal tablolar; bilanço, gelir tablosu, satışların maliyeti tablosu, nakit akım tablosu, fon akım tablosu, öz kaynak değişim tablosu ve kar dağıtım tablosudur. KÜMİ FRS’ye göre ise hazırlanması gereken finansal tablolar ise finansal durum tablosu, kar veya zarar tablosu ve dipnotlardır. KÜMİ FRS’ye göre inşa sözleşmeleriyle ilgili olan hasılatın kayda alınması esnasında tamamlanma yüzdesi yöntemine göre ölçüm yapılır. MSUGT/VUK’a göre ise inşa sözleşmeleriyle ilgili yapılan hasılat; geçici kabul, hakedişe göre kayıt altına alınır. MSUGT/VUK uygulamasına göre, senetli alacak ve borçlar reeskont işlemine tabi tutulmaktadır. KÜMİ FRS’ye göre senetli veya senetsiz tüm alacak veya borçlar reeskont işlemine tabi tutulmalıdır. Maddi duran varlıkların amortismanları hususunda MSUGT/VUK yaklaşımına göre faydalı ömrü Maliye Bakanlığı belirlemektedir. KÜMİ FRS’ye göre ise faydalı ömür işletmenin insiyatifindedir. MSUGT/VUK yaklaşımına göre kıst amortisman yalnızca binek otomobillere ayrılabilmektedir. KÜMİ FRS’ye göre ise tüm maddi duran varlıklara kıst amortisman ayrılmaktadır. Ayrıca MSUGT/VUK yaklaşımına göre amortisman ayrılırken bina ve arsalar birlikte itfa edilmektedir. KÜMİ FRS’ye göer ise bina ve arsalar birbirinden ayrıştırılmalıdır ve arsalara amortisman ayrılmamalıdır. Maddi olmayan duran varlıklar için yapılan araştırma ve geliştirme giderleri, MSUGT/VUK yaklaşımına göre varlığın maliyetine eklenebildiği gibi dönem gideri olarak da kayıt altına alınabilir. KÜMİ FRS’ye göre ise maddi duran varlıklar için katlanılan araştırma ve geliştirme giderleri doğrudan giderleştirilir. Değer düşüklüğü konusunda MSUGT/VUK yaklaşımı dava ve icra aşamasında olma şartı koymaktadır. Bu yaklaşıma göre herhangi bir alacak için değer düşüklüğü karşılığı ayrılabilmesi için o alacakla ilgili dava açılmış olması veya icra aşamasına gelinmiş olması gerekmektedir. KÜMİ FRS’ye göre ise herhangi bir alacak için karşılık ayrılabilmesi için dava veya icra aşamasına gelinmiş olmasına gerek yoktur. İşletme kendi insiyatifi ile değer düşüklüğü karşılığı ayırabilir Sonuç- 2022 yılında uygulanmaya başlanacak ve ilk sonuçları 2023 yılında görülecek KÜMİ FRS’nin geniş bir uygulama zemini bulması halinde, başta denetim sektörü ciddi bir büyüme gösterecektir. Bu büyümenin gerçekleşmesi, işletmelerin finansal tablolarının ihtiyaca uygun bilgiyi daha gerçekçi bir biçimde sunması anlamını taşıyacaktır. Bunu gerçekleşiren işletmeler kurumsallaşma açısından önemli bir adım atmış olacaktır.Öğe Mental accounting and risk perception in the context of behavioral finance: an empiral evidence in Marmara University(Marmara Üniversitesi, 2019-06-30) Ulusan Polat, Meltem; Polat, LeventWith the prevalence of behavioral approaches to the consumption – and investment-based decisions of individuals, the mental coding of gains and losses employing the value function of prospect theory has been studied intensively by Thaler (2008), focusing on the process of mental accounting, the set of cognitive operations used by individuals and households to organize, evaluate, and keep track of financial activities. This study analyzes the behaviors of academicians in context of mental accounting and risk-based components. The sampling frame comprises academicians from the Faculty of Business Administration at Marmara University, Istanbul, and the findings show that mental accounting does, indeed, an impact on risk perception. However, the risk perceptions of academicians in terms of financial instruments differ with respect to demographic variables.Öğe Türkiye’de KDV iade sürecine ilişkin yaşanılan sorunlar ve çözüm önerileri(PressAcademia, 2019-07-30) Belge, Servet; Polat, LeventAmaç- Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye’de KDV iade sürecine ilişkin yaşanılan sorunların neler olduğunun tespit edilerek bu sorunlara ilişkin ne gibi çözüm önerileri sunulması gerektiğini ortaya koymaktır. Yöntem- Bu amaca ulaşmak için, İstanbul ilinde Katma Değer Vergisi İade Süreci içerisinde yer alan Vergi Müfettişleri, Yeminli Mali Müşavirler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler, Vergi Dairesi Çalışanları ile anket çalışması yapılmak suretiyle veriler elde edilmiştir. Toplam 62 anket dikkate alınarak analizler gerçekleştirilmiştir. Bulgular- Tümevarım metodunun kullanılmakta olduğu araştırmamızda, tanımlayıcı bir çerçeve belirlendiğinden, değişkenlere ait pasta grafikleri ile frekans dağılımlarından faydalanılarak katılımcıların sorulara verdikleri cevaplar dikkate alınarak sonuçlar yorumlanmıştır. Sonuç- Yapılan analizler sonucunda, Katma Değer Vergisi iade sürecine ilişkin tespit edilen sorunların çözümüne ilişkin neler yapılması gerektiğine ilişkin çözüm önerilerine yer verilmiştir.Öğe Zorunlu deneti?m fi?rması ve denetçi? rotasyonu üzeri?ne bi?r değerlendi?rme: li?teratür i?ncelemesi(PressAcademia, 2023-02-01) Polat, Levent; Eyüpgiller, Sait SaygınAmaç- Bu c?alıs?manın amacı, zorunlu denetim firması ve denetçi rotasyonunun denetim kalitesi ve denetçi bağımsızlığı üzerindeki etkilerini literatu?r aras?tırmasına dayanarak incelemektir. Yöntem- Bu çalışma dış denetim firmalarındaki denetçi rotasyonları üzerine bir literatür taraması yapmaktadır. Bulgular- Literatür incelemesi sonucunda, birinci aşamada, zorunlu denetim firması ve denetçi rotasyonunun denetim kalitesi ve denetçi bağımsızlığına yansıyan olumlu yanları tespit edilmiştir. Bunlar arasında, bir mu?s?terinin aynı denetim firması ve denetçi tarafından uzunca süre denetlenmesinin yakınlığı artırabileceği, buna bağlı olarak mesleki şüpheciliğin azalabileceği ve zorunlu rotasyon ile yetersiz denetim prosedürleri önüne geçileceği gözlemlenmiştir. Ayrıca, denetçilerin bağımsızlığına dair finansal bilgi kullanıcıları algısını olumlu yönde etkilediği, rotasyonun, yeni bir bakıs? ac?ısı getirerek, sürekli tekrara dayalı işlerin neden olduğu olayları doğru değerlendirmeme riski ile hata riskini azalttığı, denetim sekto?ru?nde olumlu yönde bir rekabet oluşturacağı ve böylece dört bu?yu?kler dıs?ındaki denetim firmaları ic?in bir alan yaratabilceği de vurgulanmıştır. Dig?er taraftan, rotasyonun olumsuz yanları da literatürde göze çarpmaktadır. Rotasyon sonrasında yeni denetçinin tecrübesizliği nedeniyle, işletmenin organizasyon yapısının, işleyişinin ve maruz kaldığı risklerinin anlaşılmasının uzun zaman alabileceği ve bunun maliyetleri artırabileceği vurgulanırken; uzun süre içerisinde oluşmuş denetim bilgilerinin rotasyon sonrası yok olması durumunda denetimin etkinlig?inin ve verimlilig?inin azalabileceği de dikkat çekici bir diğer tespittir. Bunların dışında, planlanan rotasyon tarihi yaklas?tıg?ında, özellikle son yılda gerekli özen gösterilemeyebileceği böylece zorunlu rotasyonun denetim kalitesini olumsuz yönde etkileyebileceği,mu?s?teri is?letme ic?in denetim dıs?ı hizmetleri sunacak denetim firmasının azlığı, yeni denetc?ilerin daha o?nce yapılmıs? denetim çalıs?malarına yüksek gu?ven duymaları ve böylece çalışmalarında yeterli düzeyde titiz davranamama olasılığı da diğer bulgular arasındadır. Sonuç- Literatu?rde yer alan aras?tırmalar, zorunlu rotasyonun bağımsızlık ve kaliteye etkileri bakımından olumlu ve olumsuz sonuçlar yanında bir etkisinin olmadığı yönünde farklı sonuçlar ortaya koymaktadırlar. Dolayısıyla, zorunlu rotasyonun gerek uygulanacak rotasyon süresi açısından gerekse bağımsızlık ve kaliteye etkisi olup olmadığı yönünde literatürde ortak bir bulguya varılamadığı anlaşılmaktadır. Bu konuda yapılacak saha araştırmaları özellikle nitel araştırmalar yoluyla, nicel ampirik çalışmaların ortaya koyduğu sonuçların, uluslararası denetim ağları (Big Four, diğer uluslararası firmalar) ve ulusal düzeyde faaliyette bulunan denetim kuruluşlarının rotasyondan etkilenme düzeyi ve nedenleri bakımından karşılaştırılması, geçiş süresi sonrası önceki denetim firmasına dönüş oranının ve nedenlerinin deneyimli bağımsız denetim sektörü temsilcileriyle yapılacak derinlemesine görüşmeler yardımıyla açıklanmaya çalışılması/serimlenmesi önemli olacaktır. Böylece, halihazırdaki mevzuatın denetimde bağımsızlık ve denetim hizmeti kalitesi bakımından ideal (arzu edilen) mevzuat düzenlemesi olup olmadığı, yapılabilecek düzenlemelerle denetim kuruluşları, denetlenen kuruluşlar ve sermaye piyasası güveni konusunda gelişme sağlanıp sağlanamayacağı hususunda karar verilebilmesine yardımcı olacaktır.