Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe The use of the density threshold value as a shape descriptor on the toxicity of benzene derivatives(Swift Journals, 2016-09-01) Ensari Özay, Müge; İnel, YükselThe Quantitative Structure Activity Relationship (QSAR) method, based on the three-dimensional (3D) shapes of formal molecular bodies and computed molecular descriptors, was used to calculate the octanol-water partition coefficient (logKow) of benzene derivatives to indicate their toxicity. The aim of this study is to use electron density threshold values as descriptors in predicting toxicology of benzene derivatives. Through Density Domain Analysis (DDA), a shape fragment database of benzene derivatives was constructed. Electron density threshold values were generated from molecular isodensity counter surfaces (MIDCO) of benzene molecules that were calculated at the ab initio HF/6-31G* level. Multiple linear regression analyses were performed, and two successful QSAR models were obtained. The analysis of variance (ANOVA) ratio for regression (F) and the significance of F (Fs) values was also used to evaluate the predictive power of the established QSAR models. The results indicate that the electron density threshold value, “a”, gives a specific description of the 3D shape of electron density clouds. These models were further analyzed by three 3D shape features as one local and two global descriptors based on the electron density threshold “a” value. The global and local properties of benzene derivatives were found to exhibit similar toxicity behaviors.Öğe Vaka çalışması: otel mutfağı ergonomi?k ri?sk değerlendi?rmesi(Rüştü Uçan, 2018-04-01) Yılmaz, Kadir; Ensari Özay, MügeBu vaka çalışmasında butik bir otelin mutfak bölümünde çalışanların el ile kaldırma ve taşıma pozisyonları NIOSH (Ulusal Mesleki Sağlık ve Güvenlik Enstitüsü) ve Snook yöntemleri kullanılarak ergonomik analiz edilmiştir. Çay ocağında çalışan personelin tutacakları kötü durumda olan damacanları kaldırarak semaveri uygunsuz bir biçimde doldurduğu saptanmıştır. NIOSH yöntemi ile analizi yapılmış ve kaldırma indeksi hem başlangıç hem de varış pozisyonu için sırasıyla 3.7 ve 5.4 olarak hesaplanmıştır. Her iki pozisyon içinde kaldırma indeks değeri 3’den büyük olduğu için iş çok riskli olarak tespit edilmiştir. Çalışanın gün içinde işlemi tekrarlaması uzun vadede iş ile ilgili kas iskelet sistemi rahatsızlıklarına yol açabileceğinden kesinlikle iyileştirme gerektiren bir iş olarak tespit edilmiş ve iyileştirme önerileri sunulmuştur. Mutfakta bulaşık sepeti taşıma işi de Snook tabloları yöntemi ile analiz edilmiş, çalışanın bu yükü taşımasında herhangi bir risk bulunmamış olmasına rağmen iyileştirme olarak sepeti taşıması için el ile itilebilen tekerlekli bir taşıma aracı kullanması önerilmiştir.Öğe Analysis of occupational health and safety data between 2003 -2015 in Turkey(PressAcademia, 2017-12-30) Ensari Özay, Müge; Coşkun, SeldenPurpose - The aim of this study was to analyse the officially recorded data of Turkey on occupational accidents by covering various kinds of data between the years 2003 - 2015. By this study a view is aimed to be taken over Turkey’s behaviour on occupational health and safety. Methodology – In this study, the statistical yearbook of the Social Security Institution (SSI) of the Republic of Turkey has been used as a data source. These data are arranged yearly and the trend is evaluated. Findings- The number of occupational accidents had fluctuations as increases and decreases between the years 2003-2012. After the year 2012, the number of occupational and fatal accidents had increased more than twice. The occupational accidents have occurred at the highest rates in the most populated and industrialized two cities in Turkey. Economic activities having the highest percentage of occupational accidents has been determined and interpretated. Conclusion- Occupational accidents can be reduced by taking effective and preventive measures. There are some tasks that should be fulfilled in order to create a secure work place by employers and employees. Employers should apply occupational health and safety legislation and take preventative measures and train the employers regularly against work related accidents. Furthermore, employees should be conscious and careful about the accidents and fulfill their obligations regarding to work safety while working. Public institutions should work more on creating a secure work place and creating a culture of work safety.Öğe Güvenli ve sürdürülebilir nanoteknoloji uygulamaları(Rüştü Uçan, 2018-04-01) Gül, AyşenurSon zamanlarda, nanoteknolojinin gündelik hayatımızda yer alması ile tekstil, kaplama, katalizör, tıp, elektronik, gıda, enerji gibi çeşitli sanayi ve teknoloji sektörlerinde önemli değişiklikler ve gelişmeler kaydedilmiştir. Nanoteknoloji, pek çok malzemenin yapısında son derece küçük ölçekte değişiklikler yapabilmeyi sağlayan bir bilim dalıdır. Ayrıca, mevcut malzemelerin belirli bir amaca yönelik olarak geliştirilebilmesi ve daha hafif, reaktif olmayan ve daha güçlü ve dayanıklı alternatifler üretmek de mümkündür. Araştırma laboratuvarlarının yanı sıra endüstriyel ve ticari alanlarda da nanoteknoloji uygulamaları artmaktadır. Nanomalzemeler ile çalışan işçiler ve işverenler bu maddelere solunum, cilt ile temas veya yutulma yoluyla maruz kalabilirler. Fakat, nanomalzemelerin çevre ve insan sağlığı üzerindeki riskleri ile ilgili henüz yeterli veri oluşmamıştır. Bunun yanında, bu malzemelerin bazıları, yüksek yüzey alanlarına, çok düşük ateşleme enerjilerine ve sıcaklıklara bağlı olarak iş yerinde patlama ve yangın çıkartabilir. Bu raporun amacı, nanomalzemelerin potansiyel sağlık etkisini ve iş yeri tehlikelerini tanımlamak ve bu materyallerin güvenlik kültürü ve kontrol yöntemlerini geliştirmektir.Öğe İnformel iletişimin yaşam doyumu üzerine etkisi: sağlık çalışanlarında bir uygulama(Erciyes Üniversitesi, 2021-03-31) Arslanoğlu, Ali; Gemlik, Nilay; Arslan, IşılBu çalışmanın amacı, informel iletişimin yaşam doyumu üzerine etkisini belirlemektir. Araştırma kesitsel bir araştırmadır. Araştırma Ocak-Mart 2019 tarihlerinde yapılmıştır. Araştırma için anket yöntemi kullanılmıştır. Anket sonuçları SPSS programında analiz edilmiştir. Araştırma Kocaeli ilinde bulunan 3 zincir hastanelerden çalışmaya katılmayı kabul eden 2 hastanede çalışan kişilere gönüllük esasına göre uygulanmıştır. 500 kişiye anket dağıtılmış araştırmaya geri dönen ve geçerli olan 295 anket alınmıştır. Araştırma grubunda sağlık çalışanlarının İnformel İletişim Ölçeği arkadaşlık boyutu puan ortalaması yüksek seviyede, eğlenme boyutu puan ortalaması yüksek seviyede, etkileme boyutu puan ortalaması orta seviyede, bilgi boyutu puan ortalaması yüksek ve İnformel İletişim Ölçeğinin toplam puan ortalamasının ise yüksek seviyede olduğu saptanmıştır. Araştırma grubunda sağlık çalışanlarının Yaşam Doyumu ölçeği puan ortalamasının ise çok yüksek seviyede olduğu saptanmıştır. İnformel iletişim ile yaşam doyumu arasında pozitif yönde bir ilişki bulunmuştur. İnformel iletişim yaşam doyumunu etkilemektedir.Öğe Bir vaka analizi: Hastanelerde hizmet veren taşeron yemek şirketlerinde iş sağlığı ve güvenliği(Rüştü UÇAN, 2018-10-22) Akman, Ümran; Gül, Ayşenur; Ensari Özay, MügeEndüstrileşme ile birlikte sanayide taşeron yemek hizmeti veren firmalarda artış gözlemlenmektedir. Yemek şirketlerinin NACE kodu az tehlikeli olmasına rağmen hizmet verdikleri hastane NACE kodu çok tehlikelidir. Bu da çalışanların kendi çalıştıkları sektörün dışında hizmet verdikleri alanlara göre de tehlike ve risklerin değerlendirilmesi gerekliliğini göstermektedir. Bu çalışmanın amacı toplu yemek üretimi yapan şirketlerde çalışan ve o şirketlerden hizmet alanların yaşadığı riskleri belirlemek ve çözüm önerilerinde bulunmaktadır. Bu çalışmada kamuda sekiz hastaneye hizmet veren taşeron yemek şirketinde çalışanlarının yaşadığı tehlikeler incelenmiş, riskler belirlenmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur.Öğe Evaluation of satisfaction with a questionnaire according to fracture level and fracture type of patients who underwent balloon kyphoplasty(Galenos Publishing House, 2022-04) Kültür, Yiğit; Bal, Emre; Erdem, Mehmet Nuri; Tezer, MehmetObjective: The aim of this study is to better understand which type of fracture and localization have more painful or worse outcomes for the kyphoplasty procedure. Materials and Methods: Kyphoplasty cases operated between 2013 and 2018 were included in the study. The patients were contacted through the numbers registered in the hospital system. A questionnaire were asked to the patients. Patients were grouped according to gender, fracture level (T12-L1 and others) and fracture type (Osteoporotic, trauma, malignancy, unknown). Results: Fourty-one patients were included in the study. Three-quarters of the patients were women and average age was 62. Ninety-two percent of the patients stated that the pain of the procedure was tolerable. Seventy percent reported that their pain decreased after the procedure and 75% of the patients stated that they could have this procedure done again. Pain reduction and the desire to have same surgery again were significantly higher in female patients than in the male group (p<0.05). In the T12-L1 group and osteoporotic fracture group, the procedure was more easily tolerated, the pain was relieved more and the desire to have the same surgery was higher (p<0.05). Conclusion: Kyphoplasty is accepted as an operation that is well tolerated by patients and has good pain relief. Additionally more detailed information was obtained about the patient’s complaints after the kyphoplasty procedure, according to the fracture level and type.Öğe Contagious diseases and social structure: Turkey during the Covid-19 Pandemic(Peter Lang AG, 2021-01-01) Narcı, Mustafa; Konuk Kandemir, Nebiye[No abstract available]Öğe Wideband matching network design for a V-Shaped square monopole antenna using Real Frequency Technique(IEEE, 2013) Köprü, Ramazan; Aydın, Çağatay; Atilla, Doğu Çağdaş; Karakuş, Cahit; Yarman, Bekir Sıddık BinboğaIn this paper, design and simulation of a wideband matching network for a broadband V-shaped square monopole antenna is presented. Matching network design is unavoidable in most cases even vital to facilitate a maximally flat power transfer gain for an antenna. In the work, the matching network design is done for a particular square monopole antenna with V-shaped coupling element that has essentially bandwidth increasing effect. The V-shaped antenna had been manufactured, tested and analyzed elaborately in a previous work. With this work, it is now equipped by a matching network. 'Real Frequency Technique' (RFT) is employed in matching network design.Öğe Ön lisans öğrencilerinin okul iklimi algılarının belirlenmesi(2020-08) Özdemir, Erdoğan; Çepni, Selden; İncedere, LeventOkul iklimi, eğitimin kalitesini belirleyen ve öğretmenlerle beraber öğrencilerin davranışlarını etkileyen önemli bir olgudur. Bu nedenle eğitimin kalitesi açısından okul iklimi ile ilgili araştırmaların artması gerekmektedir. Bu araştırmada, meslek yüksekokulu öğrencilerinin okul iklimi algılarını belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma modeli olarak nicel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel model kullanılmıştır. “Okul İklimi Ölçeği” ile veri toplanan araştırmaya, bir vakıf üniversitesinin meslek yüksekokulunda ve sağlık hizmetleri meslek yüksekokulunda öğrenim görmekte olan “664” öğrenci katılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin en fazla “85.00 puan” alınabilen okul iklimi ölçeğinden aldıkları ortalama puan “56.65” (Ss=14.68) olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin okul iklimi ortalama puanları “orta düzey (45-64 puan aralığı) okul iklimi” olarak kategorize edilmiştir. Ayrıca öğrenciler, araştırmanın yapıldığı meslek yüksekokullarını “öğrenme ortamı” ve “iletişimi” açısından yeterli, “okula bağlılık” açısından yetersiz olarak değerlendirmiştir. Öğrencilerin okul iklimi algısının meslek yüksekokulunda öğrenim görülen programa göre değişmediği; sağlık hizmetleri meslek yüksekokulunda ise öğrenim görülen programa göre değiştiği tespit edilmiştir. Son olarak, öğrencilerin yaşları arttıkça okul iklimi algılarının arttığı; sınıf düzeyi arttıkça ise okul iklimi algılarının azaldığı belirlenmiştir. Araştırma bulguları alanyazında yer alan diğer araştırma bulguları ile birlikte değerlendirilerek Türkiye’deki yüksekokullar için öğrencilerinin okul iklimi algılarını artırabilecek önerilerde bulunulmuştur.Öğe Turkish health policies: past, present, and future(Routledge, 2020-08-18) Oğuz, Ahmet BünyanIn this article, health policies in Turkey from the 1900s to the present are reviewed in light of the available data on the number of health institutions, life expectancy, infant mortality, and state budget allocation. While a significant quantitative development is observed in the provision of health services, the state by far maintained a leading role in the provision of health services until the 1980s, when an initially weak but steady deviation began, significantly increasing its pace from 2002 and creating a new path where the private sector raised its share with the extensive implementation of neoliberal economic policies. The emergence of public-private partnership projects as a financing tool in the health sector, with various models from the 1990s around the world, found its place in the Turkish health system in the form of city hospitals from 2013, creating a new deviation in the provision of health services by the state.Öğe A Comparison of high viscosity and low viscosity bone cement vertebroplasty for severe osteoporotic vertebral compression fractures(Galenos, 2019-01) Karaca, Sinan; Öztermeli, Ahmet; Akpolat, Ahmet Onur; Erdem, Mehmet Nuri; Aydoğan, MehmetIntroduction: Our aim in this clinical trial was to compare the safety and efficacy of highviscosity cement (HVC) with low-viscosity cement (LVC) for the treatment of osteoporotic vertebrae fractures in terms of pain, functional capacity and cement leakage in the percutaneous vertebroplasty procedure (PVP). Methods: From March 2013 to February 2015, 76 patients with vertebrae compression fracture who were admitted into hospital and treated with PVP were reviewed. Pre- and postoperative clinical characteristics of each patient were obtained by using The Visual Analog Scale (VAS) score to evaluate back pain, Oswestry Disability Index (ODI) as a functional assessment. Cement leakage,injected cement volume and the complications assessed due to medical records. Results: VAS and ODI scores improved (P<0.05) significantly in the two groups postoperatively on the other hand there was no significant change between two groups (P>0.05).Paravertebral cement leakage was significantly higher in the LVC group (P<0.05). Pulmonary cement embolism was also significantly higher in LVC group (P<0.05). Conclusion: HVC had lower complication rates with similar clinical results in the comparison with LVC.Öğe Transforaminal lumbar interbody fusion as revision surgery for patients previously treated by discectomy or instrumentation of the lumbar spine(Galenos, 2019-01) Erdem, Mehmet Nuri; Tezer, Mehmet; Erdem, GamzePurpose:Transforaminal lumbar interbody fusion (TLIF) is a surgical method that allows stable fusion of the anterior spinal column and restoration of disc height and lumbar lordosis. The aim of this study was to evaluate the clinical and radiological data of the patients who underwent lumbar discectomy, posterior instrumentation and laminectomy or TLIF surgery and who applied to our clinic with the complaint of discogenic back or leg pain and investigate the effectiveness of procedure.Material and Methods:Between the years 2012-2016, patients who underwent TLIF procedure were analyzed retrospectively. Inclusion criteria; patients undergone surgery due to any disc pathology from the lumbar region, complaints that did not respond to a minimum of 6 weeks of conservative treatment, patients undergoing revision surgery with two levels or more TLIF procedure with posterior instrumentation and a follow-up period longer than 2 years. Radiological and clinical data of 13 patients who met these criteria were examined for the study.Results:The study group consisted of 11 women and 2 men. The mean follow-up period was 39.3 months (range 26-58). The mean age was 62.2 (range 56-71). 7 patients had previously undergone lumbar discectomy, 4 patients had posterior instrumentation and laminectomy, 2 patients had posterior instrumentation and TLIF procedure. The dominant complaint was back pain in all patients. There were also complaints of varying rates of radicular pain and combinations of neurological deficit. Indications for revision surgery; lumbar degenerative disc disease, recurrent lumbar disc herniation, lumbar spinal canal stenosis, segmental instability and spondylolisthesis with two levels and higher. A total of 77, mean 5.9 (±1.4) pedicle screws were placed. A total of 32, average 2.4 (±0.5) levels of TLIF were applied. In 8 (61.5%) patients, pedicle screws was augmented with cement. The mean operative time was 378.8 min, and the mean amount of blood loss was 684.6 ml. The mean amount of autotransfusion and allogeneic blood transfusion was 569.2 ml. Mean duration of hospital stay was 4.6 days. One patient had dural tear during the operation. In one patient, the wound drainage that started in the postoperative 10. day was healed with wound debridement and antibiotic treatment. None of the patients had proximal or distal adjacent segment fracture, implant failure, nonunion or loss of correction during the follow-up. Complete neurological recovery was observed in all patients except the patient who was admitted with a 6-month history of foot drop.Conclusions:TLIF is a safe and effective procedure for the treatment of spinal pathologies in revision surgery. Elimination of spinal stenosis and instability, decompression of nerve roots, restoration of intervertebral disc heights, restoring lumbar lordosis, neutralization of global spinal balance and pain relief are possible.Öğe Adult lumbar scoliosis(Galenos, 2019-01) Sever, Cem; Erdem, Mehmet Nuri; Tezer, Mehmet; Erdem, GamzeScoliosis in the adult is a disorder that involves a convergence of deformity and degenerative disease in the spine. It can be defined as a coronal deformity with Cobb angle of more than 10 degrees in mature patients. The treatment of adult lumbar scoliosis deformity requires a multidisciplinary approach and preoperative planning, and to be extended to the development of new treatment methods in the future along with the expected life expectancy. It often manifests with low back pain. Etiology of the disease is related with primary degeneration or continuation of a deformity from adolescence. The main objective of surgical management is to decide which patient is to be treated with surgical treatment, to evaluate the general condition and to analyze the comorbidities of the patient and to draw a treatment scheme considering the patient’s expectations.Öğe Patient-centered outcomes of vertebroplasty via questionnaire(Galenos, 2019) Karaca, Sinan; Erdem, Mehmet NuriPurpose: Our aim was to evaluate patient centred outcomes of patients with compression fractures treated by vertebroplasty. Methods: Patients with compression fractures treated by vertebroplasty procedure between 2013- 2016 was examined with a 3-question through telephone call. Results: Fifty-two patients completed the telephone satisfaction survey. Of these, 92.5 % of answerers said the procedure was acceptable, 86.5% had full or partial pain remission and 78.8 % would have the procedure again. Conclusions: The use of vertebroplasty is supported by randomized trials in osteoporotic and malignant compression fractures. To the results of our study, patients believe vertebroplasty is a tolerable procedure that produces full or partial pain remission and would try the same procedure again if needed.Öğe Basketbol oyuncularının antropometrik özellikleri ile bazı performans değerleri arasındaki ilişkinin incelenmesi(Süleyman Demirel Üniversitesi, 2018) Keser, Ernur; Atıcı Ulusu, Hilal; Gündüz, TülinBu çalışmada Bursa ilindeki Botaş Basketbol Takımı Minikler grubu (8-10 yaş) ve Yıldızlar grubu (14 yaş) erkek çocukların antropometrik özellikleri ile bazı performans değerleri ölçülerek, antropometrik veriler ile performans arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Minikler grubundan 25, yıldızlar grubundan 8 çocuk olmak üzere toplam 33 erkek oyuncudan oluşan örneklem grubu ile yapılan bu çalışmada; basketbol performansı ile ilgili olabilecek uzunluklar, çevresel ölçüler ve deri kıvrımı kalınlıkları olmak üzere toplam 23 antropometrik parametre ölçülmüştür. Performans ölçümü olarak ise 20 metre hız testi, yatay (ileri) sıçrama ve beceri istasyonu ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Parametre ölçüm değerleri ve test sonuçları istatistiksel olarak analiz edilmiş, her bir antropometrik parametre – performans değeri çifti için korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Böylece oyuncunun performansı üzerinde etkili olabilecek antropometrik parametrelerin ve etkilerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar ile basketbol sporunda yetenek seçimi ve basketbol sporuna yönlendirme alanındaki mevcut literatüre, ayrıca spora ve sporcuya yapılacak yatırımların daha verimli olması konusunda yapılacak yeni çalışmalara katkı sağlanacaktır.Öğe Pirinç paketleme işinde çalışanların çalışma koşullarının ergonomik risk analizleri ile geliştirilmesi(Balıkesir Üniversitesi, 2018) Sevimli, Melda; Atıcı Ulusu, Hilal; Gündüz, TülinBu çalışmada bir çeltik fabrikasındaki üretim hatlarından biri olan paketleme bölümündeki çalışanların ergonomik açıdan risk analizi yapılmış, REBA ve BAUA yöntemlerine göre değerlendirilmiştir. REBA ve BAUA yöntemleri işle ilgili kas iskelet bozuklukları risk durumunu ergonomik ve pahalı ekipmanlara ihtiyaç duymadan kolayca değerlendirmek için bir araç olarak önerilmiştir. Bu çalışmada ambalaj toplarının paletten alınması, topların paketleme makinasına götürülmesi, topun paketleme makinasına takılması, paketlerin kolilenmesi, kolilerin paletlenmesi ve paletlerin depoya yerleştirilmesi olmak üzere 6 adet iş istasyonunda çalışan kadın ve erkeklerin ergonomik analizleri yapılmıştır. Ayrıntılı olarak incelenen iş istasyonlarında gerekli öneriler yönetime sunularak önlemler alınmıştır. İyileştirme önerileri duruş bozuklukları ile ilgili eğitim ve ardından takibi yapılarak düzeltilmesi, iş yükü fazla olan istasyonlara bir çalışan eklenmesi ve rotasyon şeklinde çalışılması ve döner tepsi yüksekliğinin ayarlanması olarak uygulanmış ve ergonomik riskler azaltılmıştır.Öğe Perakende sektöründe bir süpermarkette reba, niosh ve snook tabloları yöntemlerini kullanarak ergonomik risk analizi vaka çalışması(Süleyman Demirel Üniversitesi, 2018-21-09) Ensari Özay, Müge; Doğanbatır, Çağatay ŞemsiBu çalışmada perakende satış yapan, Türkiye’de süpermarketler zinciri bulunan bir firmanın şubelerinden birinin kasap, şarküteri, depo ve manav reyonlarında ve temizlik işlerinde çalışanların elle kaldırma işleri ve çalışma duruş pozisyonları incelenmiştir. Kasap reyonunda çalışanların el ile yük kaldırma işleri NIOSH (Ulusal Mesleki Sağlık ve Güvenlik Enstitüsü) yöntemi kullanarak analiz edilmiştir. Ayrıca kasap reyonu çalışanlarının tezgâhtan ürün alma duruş pozisyonları Hızlı Tüm Vücut Değerlendirme (REBA) yöntemi kullanılarak analiz edilmiş ve on bir olarak hesaplanan REBA skoru hareketin çok tehlikeli risk seviyesinde olduğunu göstermiştir. Tezgâhta mekanik değişiklikler yapılması önerilerek yapılan iyileştirmeler sonucunda REBA skoru üçe düşürülerek güvenli çalışma ortamı sağlanmıştır. Şarküteri çalışanlarının tezgâha ürün yerleştirme ve etiket değiştirme işleri sırasındaki duruşları REBA yöntemi kullanılarak incelenmiş ve daha güvenli çalışabilmeleri için önerilerde bulunulmuştur. Manav reyonu çalışanlarının el ile kasaları kaldırma ve tezgâhlara ürün yerleştirme işleri NIOSH yöntemi ile değerlendirilerek, yük miktarının azaltılması ve asimetri açısının azaltılması yönünde öneriler getirilmiştir. Depo bölümünde yapılan Snook tabloları analizi ile çalışanların çok ağır yükleri transpalet yardımı ile iterek ve çekerek taşıdıkları tespit edilmiştir. Forklift veya mekanik alet kullanılarak taşıma yapılması tavsiye edilmiştir. Temizlik elemanlarının zemin temizliği sırasında yaptıkları itme işi SNOOK tabloları kullanılarak incelenmiş, daha hafif bir yer temizleme cihazının alınması veya işin iki çalışan arasında dönüşümlü olarak yapılması önerilmiştir.Öğe Clinical and radiological results of oxford phase-3 medial unicompartmental knee arthroplasty(Cureus INC, 2019-11-04) Karaca, Sinan; Erdem, Mehmet Nuri; Öztermeli, Ahmet; Bal, Emre; Göğüş, Abdullah; Hamzaoğlu, AzmiPurpose The aim of this retrospective study was to investigate the effectiveness of medial unicompartmental knee arthroplasty (UKA) by showing the results of the radiological and clinical outcomes of the patients. Materials and methods Seventy-two knees of 54 patients who underwent UKA between September 2005 and March 2011 for medial knee arthritis with a minimum follow-up of six months were evaluated. Range of motion (ROM), Hospital for Special Surgery (HSS) knee score, Knee Society Score (KSS), and Oxford Knee Score (OKS) were investigated both preoperatively and postoperatively. On the other hand, Oxford radiographic evaluation criteria were used to evaluate prostheses radiologically at the final follow-up. Results The average age was 53.4 years (47 to 79 years). The average follow-up time was 39.8 months (8 to 72 months). There was a significant difference between preoperative and postoperative ROM, HSS, and OKS (p<0.05). Radiologically, there was no sign of arthritis on the unoperated side of the knee or failure of prosthesis detected. Before the operation, the average clinical KSS was 63.2 and improved to 91.4 after the operation. In addition, the average functional KSS was 54.9 before the operation and improved to 86.5 after the operation. The average knee flexion degree was 109.1 before the operation and there was an improvement to 123.6 degrees after the operation. Before the operation, the average HSS score was 67.5 (range, 52 to 75) and improved to 89.9 (range, 85 to 100) at the final control examination. Conclusion This study supports the use of Oxford Phase 3 UKA, which has excellent clinical and radiological results in patients with medial knee arthritis.Öğe Preparation and characterization of mesophase pitch based carbon foam produced at low pressure(Springer, 2015-08) Gül, Ayşenur; Yardım, Mehmet FerhatThe morphological changes during carbon foam synthesis depend on the process pressure and temperature, melting temperature, and viscosity of the mesophase pitch. This study is focused on interpreting the foaming mechanism and analysing the preparation process of mesophase pitch based carbon foams. Results have shown that more homogenous and better structured carbon foams were derived under higher pressure. The carbon foams exhibited higher density and strength at this pressure.