İnsansonrası durum ve çoklu platformlarda sanat

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2020-11-19

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Işık Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Teknolojinin hızla gelişimi ‘insansonrası durumlar’ yaratmaktadır ve her geçen gün bir diğeri ile karşılaştığımız insansonrası durumlar insanı başkalaştırmakta, ivmelenen bir dönüşüme tabi tutmaktadır. Gelgelelim insanı kendinden ibaret bir varlık formu olarak anlamak doğru olmayacaktır öyleyse bahsi geçen dönüşümün denklemi insan bedenini çevreleyen şeyler ile beraber bir bütün olarak kurulmalıdır. Tez bu düşüncelerin izinde, insansonrası dönemin gerçekliğini oluşturan durumları irdelemek için insan, doğa, kent ve kültür ilişkisi üzerinde yoğunlaşmakta ve temel gördüğü insansonrası durum olan emek işçiliğinden zihin işçiliğine geçiş eğilimine odaklanmaktadır. Böylelikle gelişen sosyoloji içinde insansonrası durumun bir çokluk ortamı yaratma kapasitesi olduğu belirlenmekte ve bu bağlamda beden-insan, doğa-kent olgularının neye dönüştüğü tez kapsamında çözümlenmektedir. ‘Posthümanizm’ kavramının hakikat siyasetinden arındırılarak, gerçek ifadesinde ‘Hümanizm’ sonrası olarak anlaşılması, insansonrası durumları ve etkilerini değerlendirirken ‘Transhümanizm’ ve ‘Posthümanizm’ ayrımının netleştirilmesini gerektirmektedir. Bu sebeple tezde hümanizm olgusu ve kapsamı irdelenerek dışılığı açımlanmaktadır. Bu bağlamda posthümanizmin ancak ‘eleştirel posthümanizm’ olarak anlaşıldığında ve insansonrası durumların ancak yerleşik sistemden çıkışı mümkün kıldığında gezegen ölçeğinde ‘Yaşam’ın yüceltilerek sürdürülebileceği vurgulanmaktadır. Kapitalizm ile hümanizmin birbirine bağlanması ile sosyolojinin mimarı olarak şekil alan ‘neoliberalizm’ ve transhümanizm tez kapsamında eleştirinin odağına alınmaktadır. Bir başka kültür alanı olarak görülen sanatın da insansonrası durumda gerçek ve gerçeklik ile kurulan ilişkinin sınırında, ‘çokluk’un yapıtaşı olarak yer bulmakta olduğu öne sürülmektedir. Hipergerçeklik örüntüsünden çıkış ile sanatın gerçek olma savının, insansonrası durumda geçerlilik kazandığı belirlenmektedir. Çoklu birliktelikler, paylaşımlar, karşılıklı etkileşim ve katılım kısacası insan ve insan etkileşimi ile hakikat oyunlarının sonunun çoklu platformlarda söz konusu olduğu anlatılmakta ve bu sav kısa tarihsel bir zeminde incelenerek tez konusu edilmektedir.
The rapid development of technology creates posthuman situations and the posthuman situations that we encounter everyday subject human beings to an accelerated transformation. However, it would not be correct to understand ‘the human’ as a form of being composed of itself, so the equation of the said transformation should be established as a whole with the things surrounding the human. Thus, in order to examine the situations that constitute the reality of the posthuman period, the thesis concentrates on the relationship between human, nature, city and culture, and focuses on the trend of transition from labor to immaterial (mental) labor, which is considered as one of the basic posthuman condition. In this context, it is determined that the situation mentioned as a thesis has the capacity to create a multitude environment. In the sociology that develops in this direction, what the body-human, nature-city phenomena turn into is analyzed within the scope of the thesis. Understanding Posthumanism as the end of humanism as the word actually refers to requires clarifying the distinction between “Transhumanism” and “Posthumanism” when evaluating Posthuman situations and their effects. For this reason, in the thesis, the extension of the phenomenon of humanism and its scope is examined and its externality is explained. In this context, it is emphasized that posthumanism can only be understood as “critical posthumanism” and when posthuman situations make it possible to exit from the settled system, “life” can be exalted and maintained by the planetary scale. Neoliberalism and transhumanism, which take shape as the architects of sociology with the interconnection of capitalism and humanism, are taken into the focus of criticism within the scope of the thesis. It is claimed that art as another field of culture, finds its place as the building block of the medium of the multitude, on the border of the relationship established with truth and reality (symbolism) in the posthuman situation. Together with the exit from the illusion of hyperreality, it is determined that art reconstructs its relationship with the ‘truth’ in the posthuman situation. It is explained in the thesis that, multiple associations, sharing, mutual interaction and participation, in brief, human and human interaction and the end of truth games are in focus on multiple platforms, and this argument is examined on a short historical basis and is the subject of the thesis.

Açıklama

Text in Turkish ; Abstract: Turkish and English
Includes bibliographical references (leaves 220-225)
xiv, 225 leaves

Anahtar Kelimeler

Çağdaş sanat, Çokluk, Neoliberalizm, Posthümanizm, Postürbanizm, Contemporary art, Multitude, Neoliberalism, Posthumanism, Posturbanism

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Balkan, G. (2020). İnsansonrası durum ve çoklu platformlarda sanat. İstanbul: Işık Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.