Yeni medya ve direnç odaklı sanat
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Yirmi birinci yüzyıl, dünya nüfusunun önemli bir kesiminin kentlerde ve kasabalarda yaşadığı kent yüzyılıdır. Maddi bir yapı olarak kent cinsiyet, ırk/etnik köken, yaş, cinsellik ve sosyal sınıfların birbirinin üzerine katmanlandığı aynı zamanda sosyo-kültürel bir yapıdır. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) yarattığı teknolojik değişim, gelişmiş küreselleşme ve neoliberal ekonomik yeniden yapılanma ile kentleşme arasında doğrudan bir ilişkiyi zorunlu kılmıştır. Çalışmada neoliberal ekonomi ve BİT kent toplumuna olumsuz etkileriyle öne çıkan iki önemli iktidar aygıtı olarak incelenmiştir. Kent yaşantısının zorunlu öğesi haline gelen küresel kapitalizm ve BİT uygulamaları kentliyi, özgür bir vatandaş olmaktan çok bir kullanıcı, tüketici ya da izleyiciye dönüşmesine zorlamakta toplumsallığını sekteye uğratmaktadır. 21.yy. post modern kentinde gündelik hayatı üreten tektipleştirici aynı zamanda akışkan iktidar aygıtına karşı direnç ne kadar küçük veya ne kadar etkili (devrimci) olursa olsun, bir kültürün veya toplumun çalışma şeklinin değişmesi gerekliliğine bir vurgudur. İnsanlık tarih boyunca medeniyet adına çok önemli ilerlemeler katetmiş olsa da başta kapitalizm olmak üzere iktidar sistemlerinin yıkıcı etkilerinden sıyrılmayı bir türlü başaramamış, hiçbir zaman tam anlamıyla medeni olamamıştır. Hâkim küresele karşı özgün alternatifliği savunmak, böylece mücadele etmek/direnç göstermek ağ toplumunda akışlar uzamı (küresel ağ) ile mekanlar uzamı (yeni medyadaki alternatif gerçek kamusallıklar) arasındaki bireysel ya da gelip geçici kolektif toplulukların karşıt söylemleri etrafında cereyan etmektedir. Bu pratikler iktidar karşıtı gerçek kamu kültürünü oluşturan önemli değer, ifade ve beklentilerden oluşan insan-makine yapımı yaratıcı eserler seti ya da süreçleridir. Yeni medyada karşı direnç olarak geliştirilen sanat çalışmaları; var olan anlam ve biçimleri yeni perspektifler açacak şekilde yeniden yapılandıran yapısökümcü alternatif dijital kültürel içeriklerin yanı sıra aktivist/hacktivist bir tavırla sıfırdan üretilen verili iktidar sistemlerini saptırıcı müdahalelerdir: iktidar olan bir aktörün stratejik faaliyetleriyle bağlantılı olan bir ağının özelliklerini anlamak, ortaya dökmek/söylemlerini kırmak veya manipüle etmek yaygın başvurulan direnç odaklı yeni medya sanatı uygulamalarıdır. Sanat yapma biçimleri çoğunlukla işbirlikçi, katılımcı ve deneyseldir.
The twenty-first century is the urban century, where a significant portion of the world's population lives in cities and towns. As a material structure, the city is also a socio-cultural structure where gender, race/ethnicity, age, sexuality, and social classes are layered on top of each other. The technological change created by Information and Communication Technologies (ICT) has necessitated a direct relationship between advanced globalization and neoliberal economic restructuring and urbanization. In this study, neoliberal economy and ICT are examined as two important power instruments that stand out with their negative effects on urban society. Global capitalism and ICT applications, which have become mandatory elements of urban life, force the urban dweller to become a user, consumer, or spectator rather than a free citizen, disrupting his/her sociality. In the 21st century, the resistance against the standardizing and fluid power apparatus that produces daily life in the postmodern city is an emphasis on the necessity of changing the way a culture or society works, no matter how small or how effective (revolutionary). Although humanity has made significant progress in the name of civilization throughout history, it has never managed to get rid of the destructive effects of power systems, especially capitalism, and has never been fully civilized. Defending an original alternative to the dominant global, thus struggling/resisting, takes place around the opposing discourses of individual or temporary collective communities between the space of flows (global network) and the space of spaces (alternative real public in new media) in the network society. These practices are a set of human-machine-made creative works or processes consisting of important values, expressions and expectations that constitute the real public culture against power. Artworks developed as counter-resistance in new media; are deconstructive alternative digital cultural contents that restructure existing meanings and forms in a way that opens up new perspectives, as well as interventions that distort given power systems produced from scratch with an activist/hacktivist attitude: Understanding, revealing/breaking or manipulating the discourses of a network connected to the strategic activities of an actor in power are widely used resistance-oriented new media art practices. Understanding the characteristics of a network that is connected to the strategic activities of an actor in power, revealing them/breaking or manipulating their discourses are widely used resistance-oriented new media art practices. Artmaking styles are mostly collaborative, participatory, and experimental.
Açıklama
Includes bibliographical references (leaves 192-210)
xii, 211 leaves