Vito Acconci'nin çalışmalarında mahremiyet kavramının sorunsallaştırılması

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2016-05-11

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Işık Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Birey olarak sanatçı, topluluk olarak izleyici bulundukları mekân-zamanın koşullarından etkilenirler. Burada duyarlılık sanatsal pratiğin ve eleştirinin olanağı olur. Sosyal konulara yönelen bir sanatçı değil, sosyal çevrenin kaçınılmaz etkide bulunduğu yaratıcı ve alımlayıcılığı önemlidir. Sanat-yaşam arasındaki yakınlıkuzaklık ilişkisi, kavramsal sanatın izlerinin başladığı 20.yy.’ın başlarında temsil sorununu, sanatçının kendi kurgusunun parçası olduğu tanıklıklar içinden dönüştürerek yeni bir yaratım dilini direk sanat sahnesinin merkezine yerleştirdi: Bedenin kullanımı. Alan ve mekân kavramlarının herkese açık yapısıyla, etkileşim, karşılıklılık ilişkisi sanatın kavramsal çerçevesinin oluşmasında etkili olmuştur. Buradan hareketle özel-kamusal arasındaki sınır ilişkisi 60’lı yıllarda yapılan performanslarla dikkat çeker. Kamusal mekânda özel olanın içerik olarak kullanılması mahremiyet kavramının en doğrudan kullanımına işaret ederken, sanatçılar tersine bir kabulle kendi bedenlerini kamusal mekanın bir parçası; mobilya, çizgi, renk, vb. gibi algılayarak kendilerini bu kavramın doğrudan parçası yapmışlardır. Vito Acconci mahremiyet kavramını sorunsallaştırırken, izleyiciyi kurguladığı sahneye hem davet eder, hem de parçası kılar: Yüzleşme. Acconci aslında bütün sanatsal çalışmalarında bu yüzleşmeyi kullanmış, toplumu sorunların merkezine yerleştirmiştir. Gelenek kavramı sıradan anlamının yanında bir ifade dili, düşünce olarak kullanmıştır. Acconci de ilginç olan bedeni bir eşik noktasında tutarak kabullenmeyle-reddetme arasındaki gerilimi kendisinden izleyiciye değil, izleyiciden kendisine yöneltmesidir. İlk dönem işlerinde mahremiyetini dolaysızca sahneleyen Acconci, mekânı galeri içinden dışarıya taşıyarak mimariyi, yapı öğelerini mahremiyetin sınır algısına yerleştirerek sosyal-politik konuları dolaylı bir dille eleştirmiştir.
Artist as an individual and audience as a community are influenced by the conditions of setting in which sensitivity becomes an opportunity for artistic practice as well as criticism. It is not the artist who deals with social issues that matters, it is all about the creater and the receiver who is inevitably affected by the social environment. The relation of proximity and distance between art and life has placed a new language of creation in the centre of art by means of transforming the problem of representation when the first traces of conceptional art appeared in the early 20th century. This transformation was conducted from within testimonies that were a part of artist’s own fiction. This new language was the utilization of body. The relation between interaction and reciprocity has helped the framework of art shape through the openness of the concepts of space and place. Thus the correlation of private and public attracts attention because of the performances carried out in 1960s. While the use of privacy in public space as a content points to the direct utilization of privacy, the artists, on the contrary, considered their bodies as part of public space such as furniture, lines, colours etc. and perceived themselves as direct part of this concept. While problematizing the concept of privacy, Vito Acconci invites the audience to the stage set by himself and he renders them to be part of it which he called confrontation. In fact, he has made use of this confrontation in all of his artistic works and placed the community in the centre of the problems. The conception of convention was used as a language of expression and thought along with its usual sense. What is interesting about Acconci is that he directed the tension between refusal and espousal not from himself towards the audience but from the audience towards himself keeping his body at the threshold point. He depicted his privacy indirectly in his early performance yet later he started to directly criticize architecture taking out the setting out of galleries. He also criticized political issues placing the building units into the perception of limit of privacy.

Açıklama

Text in Turkish ; Abstract: Turkish and English
Includes bibliographical references (leaves 109-114)
ix, 115 leaves

Anahtar Kelimeler

Beden, Kamusal mekân, Mahremiyet, Özel mekan, Performans sanatı, Body, Performance art, Privacy, Private place, Public place

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Yılmaz, F. A. (2016). Vito Acconci'nin çalışmalarında mahremiyet kavramının sorunsallaştırılması. İstanbul: Işık Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.