Future in higher education: digital university
Yükleniyor...
Tarih
2023-06-13
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Işık Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
Özet
Currently, higher education institutions are facing the necessity to adapt their educational delivery methods and operate in a globalized marketplace. Universities must reconsider how they provide access to their courses anywhere and at any time. Not only do they need to meet the increasing digital expectations of Generation Z students, but they also have to be prepared for the upcoming Generation Alpha. The concept of higher education and the evaluation of its main actors, universities, have been widely discussed since the Medieval age. The first-generation University 1.0 emerged as information transfer centers in the 11th Century. Following that, the second-generation University 2.0 appeared as information transfer and research centers in the 19th Century. The 1970s witnessed the emergence of the thirdgeneration University 3.0, which encompassed information transfer, research, and application (university-industry) centers. Subsequently, the fourth-generation University 4.0 flourished as a digitalized university, relying on technological and social innovations during the digital transformation era of the 2000s. The aim of this thesis is to provide a forward-looking perspective on the upcoming fifth-generation University 5.0, particularly its projected rise by the 2030s as a digital university targeting the global market and conducting education activities in a translocal and transtemporal manner worldwide. Through an extensive literature review, this prediction was confirmed, considering the growing impact of digital transformation, technological innovations, and the attitudes and expectations of the existing Generation Z university students and their successors, Generation Alpha. To further investigate this, a research survey was conducted with three different groups: university students, academics, and employers/managers, comprising a total of 346 participants. The survey questionnaire was designed based on four main pillars of questions, employing a composite approach to clarify the eight hypotheses of this study. The findings revealed a significant and linear relationship between the participants' importance assigned to digital education and their importance placed on digitalization. Additionally, a significant and linear relationship was observed between the importance given to digital education and the importance given to university education. Both students' preferences and university strategies currently exhibit a positive approach towards the hybrid education model. Furthermore, a similar attitude is projected for the future prevalence of virtual education models after the 2030s. As a result, this study anticipates that universities will increasingly offer hybrid model education based on market demand until 2030, with varying adoption rates across different disciplines such as medicine, engineering, social sciences, and others. Beyond 2030, traditional universities will continue to utilize blended learning, while digital higher education institutions of University 5.0 will experience inevitable growth.
Çağımızda yüksek öğretim kurumları eğitimlerini yeni yöntemlerle sunmak ve küresel bir pazarda faaliyet göstermek gerçeğiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle üniversiteler, zaman ve lokasyon kavramı olmaksızın derslerine nasıl erişim sağlayabileceklerini yeniden değerlendirmek zorundadır. Bununla birlikte yüksek öğretim kurumları sadece Z Kuşağı öğrencilerinin artan dijital dönüşüm beklentilerini karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda yaklaşan Alfa Kuşağı fırtınasına da hazır olmalıdır. Orta Çağ'dan bu yana, yükseköğretim kavramı ve ana aktörleri üniversitelerin gelişim süreçleri tartışılan bir konudur. Birinci nesil Üniversite 1.0, 11. Yüzyılda bilgi aktarım merkezleri olarak başlatılırken, ikinci nesil Üniversite 2.0, 19. Yüzyılda bilgi aktarımı ve araştırma merkezleri olarak karşımıza çıktı. 1970'ler ise bilgi aktarım, araştırma ve uygulama (üniversite-sanayi) merkezleri olarak üçüncü nesil Üniversite 3.0'ı getirdi. Ardından dördüncü nesil Üniversite 4.0, 2000'li yılların dijital dönüşüm çağının atmosferinde teknolojik ve sosyal inovasyonlara bağlı olarak dijitalleşen bir üniversite olarak gelişti. Bu tezin amacı, özellikle 2030'lardan itibaren tüm dünyayı tek bir Pazar olarak hedefleyen ve eğitim faaliyetlerini küresel olarak farklı coğrafyalarda aynı anda yürütürken dijital üniversite kimliğini taşıyan, gelecek beşinci nesil Üniversite 5.0'a ileriye dönük bir yaklaşım sağlamaktır. Bu yaklaşım, gerçekleştirilen literatür taramasının sonunda, hem teknolojide yeni gelişimler ve çağdaş anlayış kavramlarının getirdiği sürekli artan dijital dönüşümün etkileri, hem de mevcut üniversite öğrencileri olan Z kuşağı ve onların halefi Alpha'nın beklentileri ile ilgili olarak doğrulanmıştır. Bu çerçevede, bu çalışmanın 8 hipotezini değerlendirmek için üniversite öğrencileri, akademisyenler ve işverenler/yöneticiler olmak üzere 3 farklı grupta 346 katılımcı ile 4 ana soru grubu üzerinde bütünleşik bir yaklaşımla tasarlanmış bir anket ile araştırma çalışması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular incelendiğinde, katılımcıların dijital eğitime verdikleri önem ile dijitalleşmeye verdikleri önem arasında doğrusal ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilirken, dijital eğitime verilen önem ve üniversite eğitimine verilen önem arasında da doğrusal ve anlamlı bir ilişki olduğu da tespit edilmiştir. Neticede, hem üniversite öğrencilerinin tercihleri hem de üniversitelerin stratejileri halihazırda hibrit eğitim modeline olumlu bir yaklaşım göstermektedir. Ayrıca 2030'lardan sonra sanal eğitim modeline geçiş öngörüsünde de aynı yaklaşım görülmektedir. Sonuç olarak, bu çalışma, üniversitelerin 2030 yılına kadar hibrit eğitim modelini uygulamaya geçireceğini, 2030'dan sonra ise geleneksel üniversiteler hibrit eğitim modelini kullanmaya devam ederken, Üniversite 5.0 jenerasyonu dijital üniversitelerin kaçınılmaz gelişiminin başlayacağını göstermektedir.
Çağımızda yüksek öğretim kurumları eğitimlerini yeni yöntemlerle sunmak ve küresel bir pazarda faaliyet göstermek gerçeğiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle üniversiteler, zaman ve lokasyon kavramı olmaksızın derslerine nasıl erişim sağlayabileceklerini yeniden değerlendirmek zorundadır. Bununla birlikte yüksek öğretim kurumları sadece Z Kuşağı öğrencilerinin artan dijital dönüşüm beklentilerini karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda yaklaşan Alfa Kuşağı fırtınasına da hazır olmalıdır. Orta Çağ'dan bu yana, yükseköğretim kavramı ve ana aktörleri üniversitelerin gelişim süreçleri tartışılan bir konudur. Birinci nesil Üniversite 1.0, 11. Yüzyılda bilgi aktarım merkezleri olarak başlatılırken, ikinci nesil Üniversite 2.0, 19. Yüzyılda bilgi aktarımı ve araştırma merkezleri olarak karşımıza çıktı. 1970'ler ise bilgi aktarım, araştırma ve uygulama (üniversite-sanayi) merkezleri olarak üçüncü nesil Üniversite 3.0'ı getirdi. Ardından dördüncü nesil Üniversite 4.0, 2000'li yılların dijital dönüşüm çağının atmosferinde teknolojik ve sosyal inovasyonlara bağlı olarak dijitalleşen bir üniversite olarak gelişti. Bu tezin amacı, özellikle 2030'lardan itibaren tüm dünyayı tek bir Pazar olarak hedefleyen ve eğitim faaliyetlerini küresel olarak farklı coğrafyalarda aynı anda yürütürken dijital üniversite kimliğini taşıyan, gelecek beşinci nesil Üniversite 5.0'a ileriye dönük bir yaklaşım sağlamaktır. Bu yaklaşım, gerçekleştirilen literatür taramasının sonunda, hem teknolojide yeni gelişimler ve çağdaş anlayış kavramlarının getirdiği sürekli artan dijital dönüşümün etkileri, hem de mevcut üniversite öğrencileri olan Z kuşağı ve onların halefi Alpha'nın beklentileri ile ilgili olarak doğrulanmıştır. Bu çerçevede, bu çalışmanın 8 hipotezini değerlendirmek için üniversite öğrencileri, akademisyenler ve işverenler/yöneticiler olmak üzere 3 farklı grupta 346 katılımcı ile 4 ana soru grubu üzerinde bütünleşik bir yaklaşımla tasarlanmış bir anket ile araştırma çalışması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular incelendiğinde, katılımcıların dijital eğitime verdikleri önem ile dijitalleşmeye verdikleri önem arasında doğrusal ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilirken, dijital eğitime verilen önem ve üniversite eğitimine verilen önem arasında da doğrusal ve anlamlı bir ilişki olduğu da tespit edilmiştir. Neticede, hem üniversite öğrencilerinin tercihleri hem de üniversitelerin stratejileri halihazırda hibrit eğitim modeline olumlu bir yaklaşım göstermektedir. Ayrıca 2030'lardan sonra sanal eğitim modeline geçiş öngörüsünde de aynı yaklaşım görülmektedir. Sonuç olarak, bu çalışma, üniversitelerin 2030 yılına kadar hibrit eğitim modelini uygulamaya geçireceğini, 2030'dan sonra ise geleneksel üniversiteler hibrit eğitim modelini kullanmaya devam ederken, Üniversite 5.0 jenerasyonu dijital üniversitelerin kaçınılmaz gelişiminin başlayacağını göstermektedir.
Açıklama
Text in English ; Abstract: English and Turkish
Includes bibliographical references (leaves 152-168)
xiii, 237 leaves
Includes bibliographical references (leaves 152-168)
xiii, 237 leaves
Anahtar Kelimeler
Digital transformation, University 5.0, Digital university, Hybrid education, Virtual education, Dijital dönüşüm, Üniversite 5.0, Dijital üniversite, Hibrit eğitim, Sanal eğitim
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Eşkinat, A. (2023). Future in higher education: digital university. İstanbul: Işık Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü.