Tito sonrası dönemdeki ekonomik sorunların Yugoslavya’nın parçalanmasına etkileri

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2018-07-30

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Tekirdag Namik Kemal University

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Yugoslavya kuruluşundan itibaren kendine has yapısıyla, Soğuk Savaş döneminde her iki kutba da mesafeli duruşuyla ve Bağlantısızlar hareketinin öncü aktörü olmasıyla uluslararası ilişkilerin en ilgi çekici devletlerinden biri olmuştur. Fakat Soğuk Savaş sonrası hızla parçalanma sürecine giren Yugoslavya, 20. yüzyılın en büyük insani trajedilerinden birine ev sahipliği yapmıştır. Yugoslavya’nın dağılmasıyla ilgili farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Kabaca, Yugoslavya’nın dağılmasıyla ilgili görüşler; ekonomik sebepler, tarihsel etnik nefret, milliyetçilik, kültürel sebepler, uluslararası politik sebepler, önemli siyasi figürlerin ortaya çıkışı ve kayboluşu ve imparatorluğun düşüşü yaklaşımı olarak sınıflandırılmaktadır. Bu görüşler içerisinde milliyetçiliğe yapılan vurgu ön plana çıksa da Yugoslavya’daki etno-milliyetçi akımların neden daha önce parçalanmaya sebep olmadığı ve etno-milliyetçiliğin yükselmesini etkileyen faktörlerin neler olabileceği önemli sorular olarak ön plana çıkmaktadır. Ayrıca kuruluş aşamasında Güney Slavların bir araya gelmesi gibi yine milliyetçi bir idealle inşa edilen Yugoslavya’nın farklı milliyetçi akımlar tarafından nasıl parçalandığı Yugoslavya’da yaşanan dönüşüm açısından önemli bir sorudur. Bu yüzden Yugoslavya’daki milliyetçi akımların yükselmesine sebep olan gelişmeleri tetikleyen olgu önemli bir konuma gelmektedir. Bu bağlamda da milliyetçilikle ekonomi arasındaki ilişkiye odaklanan Michael Hechter’in dahili sömürgecilik kavramı ön plana çıkmaktadır. Milliyet ve milliyetçilik gibi kavramları modern kavramlar olarak gören Hechter için milliyetçilik ile ekonomi arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Hechter’a göre çoğu modern devlet en az iki veya daha fazla farklı kültürel gruptan oluşur. Modern devlette refah farklı bölgeler ve farklı kültürel gruplar arasında eşit dağılırsa ortak bir ulus kimliğinin inşası kolaylaşmaktadır. Fakat eğer refah, bölgeler arasında eşit dağıtılmamış ise etnik gruplar, siyasal süreçlerde daha baskın olur. Bu süreç etno-milliyetçi eğilimleri kuvvetlendirir ve etnik kimlikler, tek bir devlet çatısı altında dahi olsalar önemini korumaya devam eder. Hetcher’ın milliyetçilik yaklaşımı, hem Yugoslavya’nın kuruluşu sonrası neden ortak bir Yugoslav kimliğinin inşa edilemediğini hem de 1980’ler sonrası meydana gelen ekonomik sorunların Yugoslavya içindeki etno-milliyetçi kimlikleri nasıl kuvvetlendirdiğini göstermesi açısından önemlidir. Tarihsel olarak Yugoslavya içindeki farklı cumhuriyetler arasındaki ekonomik farklılıklar, ortak bir Yugoslav kimliğinin kuruluşunu engellemiş ve bu farklılıklar, etnik kimliklerin önemlerini korumasıyla sonuçlanmıştır. Bunun yanı sıra 1970’lerde görünür olmaya başlayan ekonomik problemler 1980 sonrası daha da ön plana çıkmıştır. Ayrıca Tito gibi Yugoslavya adına birleştirici bir figürün de ölmesi ülke içerisindeki sorunları daha da körüklemiştir. Fakat 1980’lerde iyice artan ekonomik sorunlar, farklı kimliklerin kendi milliyetçiliklerini takip etmeleriyle sonuçlanmış ve artan etno-milliyetçi akımlar, Yugoslavya’nın dağılmasının en önemli sebebi olmuştur. Bir başka ifadeyle, Hechter’in yaklaşımına uygun olarak 1980 sonrası iyice belirginleşen dış borç, işsizlik, enflasyon gibi ekonomik sorunlar derinleştikçe cumhuriyetler arasındaki ekonomik farklılıklar daha da derinleşmiş, bunun sonucunda etnik milliyetçilikler yeniden inşa edilmiş ve dışlayıcı etnik kimlikler, Yugoslavya’nın dağılmasına sebep olmuştur.
Yugoslavia since its establishment has been one of the most interesting states of international relations with its sui generis structure and with its relations with the two blocs and its leading role within the Non-Aligned movement during the Cold War. However, after the Cold War, Yugoslavia witnessed one of the greatest human tragedies of the 20th century with the rapid disintegration process. There are many arguments about the disintegration of Yugoslavia. Roughly, the main arguments about the disintegration of Yugoslavia can be summarized as the economic argument, the ancient ethnic hatred argument, the nationalism argument, the cultural argument, the international politics argument, the role of personality argument and the fall of empires argument. While the nationalism argument comes to the forefront among these arguments, why the ethno-nationalist movements in Yugoslavia did not cause disintegration before the 1990s and what factors might influence the rise of ethno-nationalism in Yugoslavia’s republics are seen as important questions. It is also an important question that how Yugoslavia which had been established with a nationalist idea as the unity of South Slavs was disintegrated by different nationalist movements. This is why the phenomenon that affects the rise of nationalist movements in Yugoslavia comes to an important position. In this context, Michael Hechter's concept of internal colonialism, which focuses on the relationship between nationalism and economy, comes into prominence. According to Hechter, who defines the concepts of nationality and nationalism as modern concepts, there is a direct relationship between nationalism and economy. Moreover, he argues that modern states consist of at least two different cultural groups. If the welfare and prosperity in the modern state is evenly distributed among different regions and different cultural groups, the construction of a common national identity becomes easier. But if prosperity and welfare is not evenly distributed among the regions and groups, ethnic groups would become more dominant actors in the political processes. This process also would strengthen the ethno-nationalist tendencies and ethnic identities would continue to preserve their importance even under a single state. Hetcher's nationalism is important both in terms of why a common Yugoslav identity could not be constructed and how the economic problems that took place after the 1980s strengthened the ethno-nationalist identities in Yugoslavia. Historically, the economic differences between different republics in Yugoslavia prevented the construction of a common Yugoslav identity and resulted in the preservation of the importance of ethnic identities. In addition, the economic problems that began to appear in the 1970s became more prominent after the 1980s. Moreover, the death of Tito as a unifying figure for Yugoslavia further fueled the problems within the country. However, the increasing economic problems during the 1980s caused that different nationalist identities began to emphasize on their own nationalism, and the increasing ethno-nationalist tendencies became the most important reason for the disintegration of Yugoslavia. In other words, in accordance with Hechter's approach, as the economic problems such as external debt, unemployment and inflation deepened after 1980, the economic inequalities between the republics increased and increasing economic inequalities resulted in the reconstruction of ethno-nationalist identities which led to the disintegration of Yugoslavia.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Yugoslavya, Dahili sömürgecilik, Milliyetçilik, Yugoslavya ekonomisi, Tito sonrası dönem, Yugoslavia, Internal colonialism, Nationalism, Yugoslavian economy, Post-Tito period

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

7

Sayı

14

Künye

Çağlar, M. T. (2018). Tito sonrası dönemdeki ekonomik sorunların Yugoslavya’nın parçalanmasına etkileri. Balkan Sosyal Bilimler Dergisi, 7(14), 80-98.