Risk alma davranışı, ödül duyarlılığı ve siklotimik/irritabl mizacın bipolar bozukluk belirtileri ve kronotip arasındaki ilişkide aracı rolünün araştırılması
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu araştırmada, sağlıklı popülasyonda bipolar bozukluk (BB) riski ile kronotip arasındaki ilişkide, ödül duyarlılığı, risk alma davranışı ve siklotimik/irritabl mizacın aracılık rolleri incelenmiştir. Çalışmaya, BB veya başka herhangi bir psikiyatrik tanısı bulunmayan, Türkiye’de üniversite öğrenimi gören ve çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden, 18-24 yaş aralığındaki 244 birey (61.1% (n=149) kadın) dahil edilmiştir. Veriler, yüz yüze ve çevrim içi olmak üzere iki aşamada toplanmıştır. Katılımcılara bilgisayar ortamında Ödül için Efor Sarf Etme Görevi ve Modifiye Balon Analog Risk Testi uygulanmış, ardından Sabahçıl-Akşamcıl Testi, Duygudurum Bozuklukları Ölçeği (DBÖ), TEMPS-A Mizaç Ölçeği’nin Siklotimik ve İrritabl alt boyutları, Davranışsal İnhibisyon Sistemi/Davranışsal Aktivasyon Sistemi Ölçeği ve BARRATT Dürtüsellik Ölçeği Kısa Formu doldurtulmuştur. Katılımcıların yaş ortalaması 21.23±1.59’dur. Kronotip dağılımı incelendiğinde, sabahçıl tipte 27 kişi (%11.1), ara tipte 152 kişi (%62.3) ve akşamcıl tipte 65 kişi (%26.6) yer almaktadır. Kronotip ve DBÖ ile ölçülen BB riski arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (r=-0.025, p>0.05). Kronotip gruplarına göre DBÖ ile ölçülen BB riski açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır (F=0.373, p=0.689). Dürtüsellik düzeyleri arttıkça DBÖ ile ölçülen BB riski de artış göstermektedir (r=0.350, p<0.001). Ayrıca, irritabl mizaç ve DBÖ ile ölçülen BB riski arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir (r=0.149, p=0.018). Sonuç olarak, kronotip ve DBÖ ile ölçülen BB riski arasında bir ilişki saptanmamıştır. Ancak irritabl mizaç, dürtüsellik gibi faktörlerin DBÖ ile ölçülen BB riski ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. Bu bulgunun, örneklemin klinik düzeyde BB belirtileri göstermeyen sağlıklı bireylerden oluşmasıyla ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bulgular, hem BB riski ile kronotip arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılabilmesi hem de BB riskiyle ilişkili psikolojik ve davranışsal faktörlerin belirlenebilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
This study examined the mediating roles of reward sensitivity, risk-taking behavior, and cyclothymic/irritable temperament in the relationship between bipolar disorder (BD) risk and chronotype in a healthy population. The study included 244 individuals (61.1% (n=149) female), aged 18–24, who were university students in Turkey without a diagnosis of BD or any other psychiatric disorder and who voluntarily agreed to participate. Data were collected in two phases: face-to-face and online. Participants first completed the Effort Expenditure for Rewards Task and the Modified Balloon Analogue Risk Task via computer, followed by the Morningness-Eveningness Questionnaire, the Mood Disorder Questionnaire (MDQ), the cyclothymic and irritable subscales of the TEMPS-A Temperament Scale, the Behavioral Inhibition System/Behavioral Activation System Scale, and the Short Form of the BARRATT Impulsiveness Scale. The mean age of participants was 21.23±1.59. Examination of chronotype distribution revealed that 27 participants (11.1%) were morning-type, 152 (62.3%) were intermediate-type, and 65 (26.6%) were evening-type. No significant relationship was found between chronotype and BD risk as measured by the MDQ (r=-0.025, p>0.05). No significant difference was found in BD risk as measured by the MDQ between chronotype groups (F=0.373, p=0.689). As impulsivity levels increased, BD risk as measured by the MDQ also increased (r=0.350, p<0.001). Additionally, a significant and positive correlation was found between irritable temperament and BD risk as measured by the MDQ (r=0.149, p=0.018). In conclusion, no relationship was identified between chronotype and BD risk as measured by the MDQ. However, factors such as irritable temperament and impulsivity were observed to be significantly associated with BD risk as measured by the MDQ. This finding may be attributed to the fact that the sample consisted of healthy individuals who did not exhibit clinical levels of BD symptoms. These findings indicate the need for further research to better understand the relationship between chronotype and BD risk, as well as to identify psychological and behavioral factors associated with BD vulnerability.
Açıklama
Includes bibliographical references (leaves 66-87)
xii, 102 leaves