Keloğlan’dan Köse Değirmenciye: Kâmil erkekliğin inşası
Yükleniyor...
Tarih
2022-12-18
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Motif Yayıncılık
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bu çalışma Jungiyen bir yaklaşımla Keloğlan masallarının kamil erkekliğin inşası hakkında bize neler söylediğini inceleyecektir. Makalede “Keloğlan ve Dev Anası” ve “Keloğlan ve Köse Değirmenci” masalları Jungiyen metotla analiz edilecektir. Bu masallar bir tekamülü ya da Jungiyen tabirle bir bireyleşme sürecini betimlemektedir. Bir arada incelendiğinde masallar Keloğlan tarafından temsil edilen eril egonun bastırılmış psişik içeriği bilince getirmek ve entegre etmek suretiyle nasıl geliştiğini ve güçlendiğini aşamalarıyla ortaya koymaktadır. Jungiyen perspektife göre masallar boyunca karşılaştığımız karakterlerin tümü tek bir psişenin parçalarını oluştururlar ve bu parçaların bireyleşme sürecindeki değişimlerini temsil ederler. Bu süreç sonunda ortaya çıkan ve aslında eril egonun gelişmiş halini temsil eden “oyunbaz” arketipi, ilk bakışta olumsuz gibi görünse de işin aslı öyle değildir. “Köse değirmenci” karakteriyle en tipik formda karşımıza çıkan oyunbaz arketipi aslında espirili, spontan, pratik ve demokrat bir kişiliktir. Oyunlarının ve dalaverelerinin ardında farklı, fakat kendi içinde tutarlı bir ahlaki duruş vardır. Bu haliyle “oyunbaz” arketipi geleneksel, korkusuz, kahraman ve savaşçı erkek tipinden farklı bir erkeklik sembolüdür, fakat pek çok açıdan ondan daha üstündür. Masalın sonunda Keloğlan da başta bir düşman gibi gördüğü, kaçmaya çalıştığı ama kaçamadığı, bir türlü baş edemediği oyunbaz köse değirmenciyle dost olur. Artık tekamül tamamlanmıştır. Bu şekilde Keloğlan bize alternatif, mütevazı ama güçlü bir erkeklik modeli sunar. Aynı zamanda, Anadolu topraklarında “üst” kültürde ataerkil bir anlayış hüküm sürse de, “alt” kültürlerde ataerkil olmayan bir erilliğin yüzyıllar öncesinden beri var olduğunu göstermek suretiyle bize daha açık ve daha esnek bir Anadolu kültürünün de pencerelerini aralar.
Embracing a Jungian approach, this article explores the Keloğlan stories’ concealed content about an alternative, mature masculinity. The two stories interpreted in this article consider the male ego’s journey of individuation by engaging repressed psychic content. This allows the emergence of the mature masculine in the form of the trickster archetype, represented by the “Beardless Miller.” In the beginning the trickster may not appear as a positive figure but as we know him better we develop a different opinion. The trickster is humorous, spontaneous, pluralist, and practical rather than fearless, heroic, rigid or traditional. Beardless Miller enters Keloğlan’s life as an antagonistic character but eventually we see a bond developing between the two. In the end Keloğlan starts resembling the Beardless Miller. This is when his transformation becomes complete. As such, Keloğlan stories present an alternative, humble, but powerful, masculinity. Further, Keloğlan also shows that, despite the patriarchal “ruling culture” in Anatolia, a non-patriarchal form of masculinity has been present in the more “residual cultures” of the region for aeons.
Embracing a Jungian approach, this article explores the Keloğlan stories’ concealed content about an alternative, mature masculinity. The two stories interpreted in this article consider the male ego’s journey of individuation by engaging repressed psychic content. This allows the emergence of the mature masculine in the form of the trickster archetype, represented by the “Beardless Miller.” In the beginning the trickster may not appear as a positive figure but as we know him better we develop a different opinion. The trickster is humorous, spontaneous, pluralist, and practical rather than fearless, heroic, rigid or traditional. Beardless Miller enters Keloğlan’s life as an antagonistic character but eventually we see a bond developing between the two. In the end Keloğlan starts resembling the Beardless Miller. This is when his transformation becomes complete. As such, Keloğlan stories present an alternative, humble, but powerful, masculinity. Further, Keloğlan also shows that, despite the patriarchal “ruling culture” in Anatolia, a non-patriarchal form of masculinity has been present in the more “residual cultures” of the region for aeons.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Keloğlan, Oyunbaz, Jung, Erkeklik, Bireyleşme, Trickster, Masculinity, Individuation
Kaynak
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
15
Sayı
40
Künye
Demiralp, S. (2022). Keloğlan’dan Köse Değirmenciye: Kâmil erkekliğin inşası. Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 15(40), 1183-1196. doi:10.12981/mahder.1185511